hortiturkey
Baş Editör

İnsektisit Nedir?

6 Dakikalık Okuma
23 Ekim 2020 Cuma
Bitki Koruma
İlaçlama anı.
Özet
Böcek ve haşerelere karşı olan etkili mücadelesinin yanında, çevre açısından sağladıkları olumsuz etkiler nedeniyle insektisitlerin günümüz tarımında kullanımı hâlâ tartışma konusudur.
0
Paylaş

Böcekleri öldürmek için kullanılan toksit maddelere insektisit denir. Bu tür maddeler esas olarak kültür bitkileri istila eden zararlıları kontrol etmek veya belirli alanlarda hastalık taşıyan böcekleri ortadan kaldırmak için kullanılır.

Böcek öldürücüler, kimyalarına, toksikolojik etkilerine veya penetrasyon şekillerine göre sınıflandırılabilir. Bunlar yutulma suretiyle (mide zehirleri), soluma yoluyla (fümigantlar) veya vücut örtüsüne temas etme yoluyla (temas zehirleri) olmak üzere sınıflandırılabilir.

Bunlara ilave olarak sentetik böcek öldürücülerinin çoğu, bu üç yollada böceğe nüfus eder.

Sentetiklerin yanı sıra bitkilerde doğal olarak oluşan bazı organik bileşikler, bazı inorganik bileşikler gibi böcek öldürücüleri olup; bunların bazılarına organik tarım uygulamaları içinde izin verilmektedir.

Böcek ilaçları, bitkilerde böceklerin besleme yüzeylerine veya böceklerin geçiş yolları üzerine püskürtülerek yada tozlanarak uygulanır.

Penetrasyon Türleri

Mide zehirleri, yalnızca yutulduğunda toksit olup, böceklerin ağızları ile ısırmaları veya çiğnemeleri ile etki eder. Arsenikler, bakır asetoarsenit, kurşun arsenat, kalsiyum arsenat, sodyum florür ve kriyolit bulunan florin bileşikleri başlıca mide zehirlerindendir.

Bunlar böcekler tarafından yenen bitkilerin yapraklarına ve gövdelerine sprey yada toz olarak uygulanır. Mide zehirlerinin yerini yavaş yavaş insanlar ve tabiatta bulunan diğer canlılar için daha az tehlikeli olan sentetik böcek öldürücüler almaktadır.

Temas zehirleri, haşerenin derisine nüfus eder ve bitki suları ile beslenen yaprak bitleri gibi eklem bacaklılara karşı kullanılır. Temaslı böcek öldürücüler, doğal olarak oluşan temas zehirleri ve sentetik organik temas zehirleri olmak üzere ikiye ayrılır.  

Doğal olarak oluşan temaslı böcek öldürücüler arasında tütünden geliştirilen nikotin; Chrysanthemum cinerariaefolium ve Tanacetum coccineum çiçeklerinden elde edilen piretrum; Rotenone, Derristürleri ve ilgili bitkilerin köklerinden; ve petrolden elde edilen yağlar bulunur. Bu bileşikler başlangıçta esas olarak bitki özlerinden türetilmiş olsalar da, bazılarının toksik maddeleri (örneğin, piretrinler) sentezlenmiştir. Doğal böcek öldürücüler genellikle bitkilerde kısa ömürlüdür ve uzun süreli istilalara karşı koruma sağlayamaz. Bu sebepten dolayı kullanım açısından sentetik organik temas zehirleyicileri tercih edilir.

Fumigantlar yani solunum yollu zehirler, böceğin solunum sistemine spirallerinden veya solunum açıklıklarından giren toksik bileşiklerdir. Hidrojen siyanür, naftalin, nikotin ve metil bromür gibi kimyasalları içerirler ve esas olarak depolanan ürünlerdeki haşereleri öldürmek veya fümigasyon için kullanılırlar.

Sentetik Böcek Öldürücüler

Sentetik temaslı böcek öldürücüler günümüzde en sık başvurulan böcek mücadele uygulamalarıdır. Genel olarak böceklere kolayca nüfuz ederler ve çok çeşitli türler için toksiktirler.

Sentetik böcek öldürücülerini, klorlu hidrokarbonlar, organofosfatlar ve karbamatlar olmak üzere 3 ana başlık altında toplayabiliriz.

Klorlu Hidrokarbonlar

Klorlu hidrokarbonlar; DDT’nin böcek öldürücü özelliklerinin keşfedilmesinden sonra, 1940’larda geliştirildi. Bu serinin diğer örnekleri, BHC, lindan, Klorobenzilat, metoksiklor ve siklodienlerdir (aldrin, dieldrin, klordan, heptaklor ve endrin içerir). Bu bileşiklerin birçoğu uzun süreli korumaya ilave olarak oldukça da etkilidir. Bileşiklerin toksik etkileri tam olarak anlaşılamamış olup, ancak sinir sistemini bozdukları bilinmektedir.

Çevre üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle bu böcek ilaçlarının bir kısmı yasaklanmıştır.

Organofosfatlar

Organofosfaftlar çok yönlü böcek öldürücülerdir. Bu sınıfta yaygın olarak parathion ve malathion kullanılmakta olup, bunların haricinde diazinon, naled, metil parathion ve dichlorvos'ta kullanılmaktadır.

Özellikle bitki sularıyla beslenen yaprak biti ve akar gibi emici böceklere karşı etkilidirler. Organofosatların bitki tarafından emilimi yapraktan püskürtme yada kimyasallarla emprenye edilmiş solüsyonların toprağa uygulanmasıyla olur. Bu şekilde bitki alımı kökleri vasıtasıyla yapar.

Genellikle klorlu hidrokarbonlardan çok daha zehirli olan organofosfatlar, sinir sisteminin işleyişi için gerekli olan kolinesteraz enzimini inhibe ederek böcekleri öldürür.

Karbamatlar

Karbamatlar, karbamil, methomil ve karbofuran gibi bileşikleri içeren bir grup insektisittir. Hızla detoksifiye edilirler ve hayvan dokularından atılırlar. Toksitelerinin, organofosfatlara benzer bir mekanizmadan kaynaklandığı düşünülmektedir.

İlaçlama anı
İlaçlama anı

İnsektisitlerin Çevre Üzerindeki Etkileri

20. yüzyılın ortalarında sentetik böcek öldürücülerin ortaya çıkışı, böceklerin ve diğer eklem bacaklı zararlıların kontrolünü ve mücadelesini çok daha etkili hale getirmiştir.

Fakat bu tür kimyasallar, çevre üzerinde bilinen olumsuz etkilerine karşı, tarımda hala vazgeçilmez olmaya devam etmektedir.

Moden böcek öldürücüler, 1945-1965 yılları arasında mahsül kayıplarını önleyerek, ürün kalitesini yükseltip maliyetlerin düşmesini sağlamış ve bununla paralel olarak %50 ye varan oranda verim artışı sağlamıştır.

İlgili Ürünler

Bitkisel üretime olan katkısı haricinde modern böcek öldürücüler, hem insanların hemde evcil hayvanların sağlığının iyileşmesinde de etkili olup, diğer bulaşıcı hastalıklardan olan sıtma, sarı humma ve tifüs gibi hastalıklarında, dünya üzerindeki bir çok bölgede büyük ölçüde azalmasını sağlamıştır.

Ancak böcek öldürücülerin kullanımı, başta çevre kirliliği olmak üzere, haşere türlerinde direncin gelişmesi gibi bazı ciddi sorunlara da yol açmıştır. Böcek öldürücülerin zehirli bileşiklerden oluşması; böceklerin yanı sıra diğer organizmaları da olumsuz etkileyebilmektedir. Çevrede bazı böcek ilaçlarının birikmesi aslında hem yaban hayatı hem de insanlar için ciddi bir tehdit oluşturabilir.

Kullanılan birçok böcek ilacı kısa ömürlüdür ve aynı zamanda onları yutan hayvanlar tarafından da metabolize edilir. Ancak kullanılan bazı böcek ilaçları kalıcı olup, yoğun ve yüksek miktarda kullanım durumlarında çevreye yayılırlar.

Böcek ilaçlarının kullanımı sonrasında, uygulanan kısmın büyük bir bölümü toprağa düşer ve oradan da yer altı sularına karışabilir. DDT, aldrin, dieldrin, heptaklor ve BHC gibi klorlu hidrokarbonlar, toprakların kirlenmesini sağlayan bazı böcek ilaçlarındandır. Tekrarlanan uygulamalarla birlikte bu kimyasallar topraklarda büyük miktarlarda birikebilir ( hektar başına 10-112 kg. gibi) ve yaban hayatı olumsuz yönde etkileyebilir.

DDT ve akrabalarının stabilitesi, besin zincirinin üst kısımlarındaki diğer hayvanların ve böceklerin vücut dokularında birikir. Kartallar, şahinler ve bunlara benzer yırtıcı kuşların popülasyonlarındaki ciddi düşüşler, DDT ve akrabalarının etkilerinden kaynaklanmaktadır.

Yaşanılan bu türdeki olumsuz sonuçların etkileri olarak, bu kimyasalların kullanımı 1960'larda kısıtlanmaya başladı ve 1970'lerde ise birçok ülkede tamamen yasaklandı.

İnsektisitlerle ilgili diğer bir sorun, bazı hedef böcek popülasyonlarının, duyarlı üyeleri öldürüldükçe ve hayatta kalan dirençli suşlar çoğaldıkça, popülasyonun çoğunluğunu oluşturacak şekilde direnç geliştirme eğilimidir. Direnç, normalde önerilen oranlarda bir pestisit ile artık kontrol edilemeyen, eskiden duyarlı bir böcek popülasyonunu ifade eder. Yüzlerce zararlı böcek türü, farklı sentetik organik pestisitlere direnç kazanmıştır. Direnç bir kez geliştiğinde, direncin türüne ve haşere türüne bağlı olarak pestisitin yokluğunda değişen miktarlarda süre devam etme eğilimindedir.

Böcek öldürücüler, daha önce onları kontrol altında tutan doğal düşmanları ortadan kaldırarak zararlı böcek popülasyonlarının büyümesini de teşvik edebilir. Geniş spektrumlu kimyasalların spesifik olmayan doğası, hem zararlı hem de faydalı böceklerin bolluğu üzerinde bu tür istenmeyen etkilere sahip olma olasılığını artırır.

Çilek tarlası
Çilek tarlası

İnsektisit İlacı Nasıl Kullanılır?

İnsektisit Kullanmadan Önce

  • Etiketi iyice okuyun!
  • Tüm önlemleri bilin.
  • İlk yardım bilgilerini bilin.
  • Uygun kişisel koruyucu ekipmanlarınızı giyin.

İnsektisite Maruz Kalma

İnsektisitler vücuda soluma, yutma veya cilt ve gözler tarafından emilme yoluyla girebilir. Cilt genellikle en fazla maruziyeti alır, bu nedenle vücudun mümkün olduğunca çoğunu kaplamak önemlidir. İnsektisit kabını açmadan önce gerekli koruyucu giysiyi (etikette basılı) giydiğinizden emin olun.

Kişisel koruyucu ekipmanları, vücudu insektisit veya kalıntılarıyla temastan korumak için giyilen giysiler ve diğer ekipmanlardır. Etiketin gerektirdiği koruyucu kıyafetleri giyin: örneğin, uzun kollu gömlekler, uzun pantolonlar, tulumlar, emici olmayan eldivenler (deri veya kumaş değil), lastik ayakkabılar (deri değil), şapka, gözlük veya toz sisi filtre. Belirli bir giysi belirtilmemiş ise, emici olmayan eldivenler, uzun kollu gömlekler, uzun pantolonlar, çoraplar ve kapalı ayakkabılar önerilir. Kontakt lensler malzemeleri gözlere hapsedebilir; insektisitleri karıştırmadan ve uygulamadan önce göz koruması takın veya kontakt lensleri çıkarın.

Dış Alan Uygulaması

Sürüklenme, insektisitlerin hedef aldığı bitkilerden uzağa olan hareketidir. Sürüklenmeyi önlemek için insektisit üzerinde yazan etiket talimatlarına uymalısınız.

İnsektisitleri asla rüzgarlı bir günde (sürekli rüzgarlar 15 km den daha yüksek) veya rüzgarlar şiddetli veya yönü değişken olduğunda açık havada uygulamayın.
Buğulanmayı azaltmak için püskürtücünüzde kaba damlacık memeleri kullanın. Daha büyük damlacıklar sürüklenmeyi önlemeye yardımcı olur.

Hedefe mümkün olduğunca yakın püskürtün. İnsektisitleri çok sıcak günlerde, 32 °C'nin üzerindeki sıcaklıklarda uygulamayın. Bazı insektisitlerdeki aktif maddeler buharlaşabilir ve hedef olmayan yüzeylere sürüklenebilir.

İnsektisitleri aşırı uygulamayın. Aşırı uygulama, insektisitin akmasına veya su kaynaklarına sızmasına ve onları kirletmesine neden olabilir. Kirlendikten sonra su kaynaklarını temizlemek zor veya imkansızdır. İnsektisitlerin sulama ile sulanması gerekip gerekmediğini belirlemek için etiketi okuyun.

Su kuyularının, yağmur suyu drenajlarının veya dere ve akarsu gibi su kaynaklarının yakınında asla insektisit karıştırmayın veya uygulamayın.

İnsektisitleri, tedavi etmek istemediğiniz bitkilerden ve vahşi yaşamdan uzak tutun. Ağaçları tedavi ederken kuş yuvalarını püskürtmeyin.

İnsektisit uygulamalarında, her zaman uygulama zamanını ve hasat bekleme süresini takip edin. Bu süreler, insektisite ve mahsule göre değişir.

Kaynaklar
Bu içerik için kaynak belirtilmemiş.