hortiturkey
Baş Editör

Artan Nüfusun Gıda İhtiyacının Karşılanması: Çölde Yetiştiricilik

2 Dakikalık Okuma
29 Eylül 2020 Salı
Gıda Güvenliği
Üzerien güneş düşen seralar
Özet
Artan dünya nüfusuyla paralel giden gıda ihtiyacının, verimsiz çöl topraklarında yapılacak olan bilimsel ve doğru üretim ile karşılanabileceği düşünülmektedir.
0
Paylaş

Birleşmiş Milletler'e göre, küresel nüfusun 2030'da 8,5 milyar, 2050'de 9,7 milyar ve yüzyılın sonunda 11 milyarın üzerine çıkması bekleniyor. Şu anda, dünyadaki arazilerin yaklaşık % 11'i ekilebilir alanlardan oluşmaktadır. Artan nüfus ve sabit olan ekilebilir alanlar göz önüne alındığında; dünyayı ekolojik felaketin eşiğine getirmeden, artan nüfusun ihtiyaçlarının karşılanmasını nasıl sağlayabiliriz sorusu akla gelmektedir?

Çoğu küresel meselede olduğu gibi, bu sorununda çözümü için gerekli olan cevapların büyüklüğü göz korkutucudur. İnsanlığın bu meydan okumaya yanıt vermesi çok çözümlü bir strateji ile mümkündür. Gıda üretimini optimize etmek için her fırsatı değerlendirmek gerekmektedir.

Kapalı alanda dikey üretim, hidroponik ve aquaponic, sıfır girdili gıda ormanları ve deniz suyu tarımı gibi çığır açan teknikler, heyecan verici yeni olasılıkların kapısını açmaktadır. Dünyadaki sabit olan ekilebilir alanlar ile artan nüfusu besleyebilmenin bir yoluda, çölde üretim yapmaktan geçmektedir. Bu yaklaşım mantığa aykırı gelse de, dünyanın en çorak topraklarından bazıları daha yeşil, daha bol yiyecek içeren bir geleceğin anahtarını elinde tutabilir.

Cansız toprakların gıda ve yeşil örtü yetiştirmek için geri kazanılması; ekilebilen alanların arttırılmasına ve böylece artan nüfusun ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlayabilmesinin yanında, elde edilecek daha fazla yeşil alanın iklim değişikliğiyle mücadelede de yardımcı olabileceği düşünülmektedir.

Bugün dünyadaki mevcut çöl topraklarının çoğu, bir zamanlar ekilebilir araziydi. Örneğin, Irak'ın çöl alanları bir zamanlar dünyanın en eski uygarlıklarından bazılarına ev sahipliği yapan "yeşilhilal" idi.

İlgili Ürünler

Doğru ve bilimsel müdahaleler, bu tür çölleşmiş toprakları eski verimliliğine kavuşturabilir. Günümüzde dünyadaki çölleşmeyi tersine çevirmek için çeşitli pozitif ve güçlü yanları olan çeşitli girişimler ve teknikler uygulanmaktadır.

Ürdün'deki "Çölleri Yeşillendirme Projesi"nde; doğadaki onarıcı kalıpları taklit eden düşük girdili bir teknik olan permakültür kullanıyor. Bu teknikte verimli toprağa geçiş yavaş olsa da, en fakir topluluklar için bile istikrarlı ve ekonomik olarak mümkün olduğu görülmektedir.

İsrail, çöl topraklarını yeniden canlandıran birçok devrimci yeni teknolojiye ev sahipliği yapmaktadır. Bunlar, kuraklığa dayanıklı meyve ve sebze çeşitlerinin geliştirilmesinden; bitkiler için su üretmek üzere nemi hapseden teknolojilere kadar uzanmaktadır.

Güney Avustralya çölündeki Sunrop Farms, güneş sonar panelleri kullanarak ürettiği elektrik ile deniz suyunu tuzdan arındırarak elde ettiği tatlı suyu sera ortamında pestisit içermeyen domates yetiştirmek için kullanmakta olup; bu proje ile yılda 17.000 ton domates yetiştirebilmektedir.

Meksika çölünde, dünyanın ilk kaktüsle çalışan biyogaz tesisi, dikenli armutları kullanarak yenilenebilir yakıt üretmektedir.

Dubai merkezli Dake Rechsand şirketi, çöl ortamında yapmış olduğu üretimde, cansız çöl toprağında bitki kökleri etrafında suyu daha uzun süre tutabilen ve aynı zamanda havanın serbest dolaşımına izin veren bir teknik uygulamaktadır.  Bu teknik ile, 57 dereceye varan sıcaklıklarda dünyanın en kuru yedi bölgesinden biri olan Ulam Buh Çölü'nde 1.500 dönümlük alanda organik pirinç yetiştirmiştir.

Kaynaklar
Bu içerik için kaynak belirtilmemiş.