Toros Tarım logo
Toros Tarım
Türkiye, İstanbul

Bitkisel Üretimin Vazgeçilmezi Olan Gübrelerin, Bilinen Bazı Yanlış Algılarla İlgili Olan Doğruları.

3 Dakikalık Okuma
26 Ocak 2021 Salı
Şirket Haberleri
Gübre
Özet
Bitkisel üretimin vazgeçilmezi olan gübrelerin, bilinen bazı yanlış algılarla ilgili olan doğruları.
0
Paylaş

Bugünkü paylaşımımızda, sizlerle, bitki besleme materyallerini daha yakından tanıyarak, bazı yanlış anlaşılmaları ortadan kaldıracağımız satırlara yer vermeyi uygun gördük.

Üzerinde çok konuşulan bitki besleme materyalleri hakkındaki doğru bilinen yanlışları veya yanlış bilinen doğruları kısaca ele alacağız. Eminiz ki yazımızın sonunda gübre olarak da isimlendirilen bitki besleme materyalleri hakkındaki bazı yanlış algıları da ortadan kaldıracağız. Hadi zaman kaybetmeden gübrelerin kısa bir tanımını yaparak başlayalım o halde!

Türk Dil Kurumu Türkçe Sözlüğünde “verimini artırmak için toprağa dökülen her türlü hayvan dışkısı, kimyasal veya bitkisel madde” olarak tanımlanan gübre, Wikipedia’da ise “bitkilerin beslenebilmeleri için gerekli olan bitki besin elementlerini sağlamak için toprağa ya da bitkiye uygulanan herhangi bir doğal veya sentetik kökenli materyal” olarak tanımlıyor. Evet,bu tanımda yer alan sentetik kelimesi ilk duyan herkesi olduğu gibi sizi de biraz rahatsız etmiş olabilir. Ancak paylaşımımızın sonunda rahatsızlığınızın ortadan kalkacağından eminiz.

İnsanlar tarımda kullanılan kimyasal ilaçlarla beraber gübrelerin de doğaya, çevreye zararlı olduğunu iddia ederek yasaklanmasını isterken, biz bu yanlış kanıya doğaya, çevreye ve insana değer vererek ısrarla karşı çıkıyor, sorunun kullanılan mineral gübrelerde değil, onların bilinçsiz kullanımından kaynaklandığını söylüyoruz. Hele ki ülkemizde bu sorun, lokal bazı bölgeler hariç geniş ölçeğe yayılmamıştır. Bunu ülkemizdeki gübre kullanım düzeyinin dünya ülkeleriyle karşılaştırıldığı FAO (BM Tarım ve Gıda Örgütü) kaynaklı grafikte de görebilirsiniz.

Dünyadaki gübre kullanım düzeyleri
Dünyadaki gübre kullanım düzeyleri

Bitkisel üretim uzmanlarınca iyi bilinmektedir ki ideal bir bitki gelişimi sıcaklık, nem, güneş ışığı, üzerinde geliştiği toprağın fiziksel, biyolojik ve kimyasal özelliklerini ve gübreleri de kapsayan 50’den fazla faktöre bağlıdır. Evet, gübreler bu faktörlerden sadece bir tanesi olarak görülüp, önemsizmiş gibi algılanabilir. Peki, son 50 yılda elde ettiğimiz verim artışının %35-40’lık kısmının ve daha kaliteli ürünler tüketmemizin gübreleme sayesinde olduğunu biliyor muydunuz?

Eğer organik üretim yapmıyorsak, doğru kullanıldıkları sürece hem gıda güvenliği hem beslenme güvenliği hem üreticinin ekonomisi hem de toprakların verimliliklerinin korunması açısından gübreler vazgeçilmezimizdir. Bu noktayı unutmamakta fayda var. Gübrelerin gerekliliği hakkında ortak bir noktada buluşabildiğimize göre biraz da gübreleri daha yakından tanımak için gübre çeşitlerinden bahsedelim.

Toplumumuzun önemli bir kısmındaki yaygın görüşe göre, gübre olarak isimlendirilen materyallerin tamamı benzer özelliklere sahip olduğundan, birbirlerinin yerine kullanılabilir durumdadırlar. Ancak bu kanaat ne yazık ki doğru değildir. Daha önce de belirttiğimiz gibi bitkilerin sağlıklı bir gelişim gösterebilmeleri, verim potansiyellerine ulaşabilmeleri besin elementlerini optimum düzeyde ve dengeli bir biçimde almalarıyla olur. Bitki yetişme ortamlarında yetersiz olan besin elementlerinin ortama ilave edilmesi için kullanılan materyalleri “gübre” olarak isimlendirip, “organik”, “mineral (kimyevi)”ve “organomineral” olmak üzere üçe ayırıyoruz.

İlgili Ürünler

Üç ana başlık altındaki gübreler
Üç ana başlık altındaki gübreler

Hayvansal-bitkisel atıklar, yeşil gübreler ve kompostlar organik gübreler arasında yer alır. Ancak bu materyallerin içeriğindeki ve bitkinin ihtiyaç duyduğu andaki yarayışlı besin elementlerinin miktarı o kadar düşük ki bitkilerin ihtiyaçlarını tamamen karşılamak için bunlardan tonlarca kullanmak gerekir. Keşke içeriklerindeki besin elementleri bitkilerin ihtiyacını karşılamaya yeterli olsa da onları sadece organik gübrelerle besleyip, herkesi doyurabilsek. Ancak bu mümkün olmadığından mineral gübreleri kullanmak zorundayız.

Organomineral gübreler ise, son yıllarda kullanılmaya başlanan ve besin elementlerince fakir olan organik gübreleri zenginleştirmek, toprakta düşük olan organik maddeye bir nebze olsun katkı sağlayabilmek amacıyla organik ve mineral gübrelerin karıştırılmasıyla elde edilen gübrelerdir. Ve bu gübrelerin geleceğin bitkisel üretiminde önemli yer tutacağı mevcut durumlar göz önünde bulundurulduğunda tartışılmaz bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır.

Biraz da mineral gübrelerin üretiminde kullanılan hammaddelerden bahsetmek iyi olacaktır. Çünkü bitki besleme ürünlerine ait doğru bilinen birçok yanlış veya yanlış bilinen birçok doğru bu noktada yer almaktadır.

Öncelikle şunu bilmekte yarar var. Mineral gübreler sanılanın aksine içeriklerinde doğada bulunmayan, sentetik yolla üretilen herhangi bir madde içermemektedirler.

Mineral gübrelerin hammaddeleri her gün soluduğumuz havada bulunan azot gazının endüstri tesislerinde bağlanması ile üretilen amonyak ve doğada var olan fosforlu, potasyumlu minerallerden oluşmaktadır. Bunların çeşitli endüstriyel işlemlerden geçirilmesiyle de katı, sıvı formlarda taban ve üst gübreleri elde etmiş oluruz.

Toprak ve bitki analizi sonuçlarına göre bitkinizin sağlıklı gelişimi ve toprakların verimliliğini korumaları için ihtiyaç duyulan besin elementlerini doğru ve dengeli bir biçimde kullanmamız şartıyla, insan sağlığı ve çevre açısından mineral gübreler tehlikeli olmadığı gibi üretimi yapılan bitkinin sağlığı, verimi ve kalitesini arttırıcı son derece önemli etki yapar.

Gübreler, sadece verimi ve bitki sağlığını artırmakla da kalmayıp, artan bitkisel gelişim sayesinde toprakları iyileştirici ve sera gazlarını azaltıcı etkilere de sahiptir.  

Umarız bitki besleme materyalleri olan gübreler ile ilgili olarak zihinlerimizde yer alan bazı sorulara yanıtlar bulabilmişizdir.

Kaynaklar

E. Bülent ERENOĞLU