Dünyada ve Ülkemizde Su Yönetiminde Ne Durumdayız?

Su yönetimi üzerine sayfalar dolusu methiyeler düzmeye gerek yok, ne yazık ki Dünyada ve ülkemizde bu konuda almamız gereken çok yol var.

Küresel ısınmanın etkisiyle temiz suya erişim günden güne azalmaktadır. Çünkü, iklim değişikliği ülkelerde su stresi yaratmaktadır. Yeraltı su kaynaklarının kontrolsüzce hiç tükenmeyecekmiş gibi kullanımından dolayı; 50 yıl önce on metreden su çıkan Konya Ovası'nda, artık 400 metreye inmek zorundasınız.

Benzer durum su yoğun sanayileşmenin olduğu ve aşırı göç alan Trakya Bölgesinde yaşanmaktadır. Kovid-19 pandemi sürecinde evlerde ve iş yerlerinde su tüketimi, %10-15 oranında artmıştır. Bu duruma önümüzdeki dönemlerde global ölçekte %30 oranında artan su tüketimi katıldığında 2050 yılında Dünyamızı karanlık bir tablo bekliyor. Oysa ki insanlığın en temel hakkı; kaliteli, güvenli ve temiz içme suyuna erişmektir.   

Birleşmiş Milletler, Dünya Sağlık Örgütü, UNICEF İlerleme raporuna göre dünyada;

• 2,1 milyar insan temiz suya erişemiyor.
• 263 milyon kişi yarım saat uzaktan eve su taşıyor.
• 159 milyon kişi yüzey su kaynaklarından arıtmadan su içiyor.

Ocak 2021 itibarıyla küresel nüfusun 7,8 milyara ulaşmasıyla sürdürülebilir tarım ve daha yeni tarım teknolojilerine odaklanılması merkez saflarda yer almaya devam ediyor. Ülke olarak tarımda inovasyon yaratabileceğimiz birçok alan söz konusu, sadece yapmamız gereken çözümden çok ihtiyaca odaklanmamız gerekliliğidir.

Sayfanın altında yer alan ve sizlerle paylaşmış olduğum “Makine Öğrenimi ve Gerçek Zamanlı Sensör Verilerini Kullanarak Hassas Su Sızıntısı Tespiti” çalışması geliştirilerek tarımsal sulamada 32 milyar m3 potansiyelimizi verimli kullanma adına çok işler başarabileceğimiz bir model.