Bu besin enzim aktivatörü; işlevi nedeniyle birçok bitki işlemi üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Ayrıca potasyum ozmotik düzenleyici işlevi nedeniyle, stomaların açılmasında ve kapanmasında güçlü bir role sahiptir.
Potasyumun bitki fizyolojisindeki fizyolojik rolünün üzerine çıkıp bitki üretimine odaklanırsak, potasyumun meyve büyüklüğü, görünümü, rengi, asitliği, vitamin içeriği, tadı ve raf ömrü üzerinde etkisi olduğunu öğrenebiliriz. Kulağa önemli geliyor, değil mi? Potasyumu meyve suyu içeriğinde, C Vitamininde rolünü destekleyen, taşıma ve depolama sırasında bozulmaya karşı dirençli olduğuna dair kanıtlar vardır. Bu nedenle, potasyumun bitkilerde nasıl etki ettiğini daha iyi anlıyoruz ve hidroponik üretimde ürün döngümüz boyunca potasyum seviyelerini izleyerek uygun önlemler almalıyız.
Yukarıda bahsedildiği gibi potasyum, meyve kalitesi ile ilgili birçok değişkende etkisi vardır. Potasyum, tüm mahsullerin üretken fazında yer alır. Örneğin çiçeklenmede, potasyumun polen çimlenmesi gibi süreçleri etkin bir şekilde yürütmek için kullanıldığını biliyoruz. Polen çimlenmesi başarılı bir şekilde sonuçlanamazsa, bu doğrudan çiçek oluşumunu ve dolayısıyla verimi etkileyecektir.
Bir mahsul çiçek vermeye hazır olduğunda çoğu zaman besin dengesinde bir değişiklik gerekir. Genellikle vejetatif fazdan üretken faza geçerken potasyumda bir artış görürüz. Bitkiler çiçek ve meyve oluşturmak için daha fazla potasyuma ihtiyaç duyar!
Potasyumu Hidroponik Yetiştiricilikte Nasıl Kullanırız?
Potasyum bir katyondur ve katyon değişim kapasitesinde anyon ve katyon dengesinin korunmasına yardımcı olur. pH, ozmotik basınç ve elektriksel iletkenlik gibi hidroponik sistemler için kök bölgesi yönetimindeki önemli değişkenleri doğrudan etkiler.
Meyve Veren Bitkilerde ve Yeşil Yapraklı Sebzelerde Ne Kadar Potasyum Gereklidir?
Farklı bitkiler tarafından ihtiyaç duyulan potasyum miktarı tamamen ürüne özel olacaktır ve 100 ila 300 ppm arasında değişebilir. Yapraklı yeşillikleri, döngü boyunca aynı potasyum seviyelerinde tutabiliriz. Ancak meyve veren mahsullerin üretken fazlarında potasyum seviyelerini arttırmak gerekir.
İlgili Ürünler
Aşağıda, farklı meyve veren mahsuller ve marul için gerekli potasyum seviyelerinin bir örneği verilmiştir.
| Mahsul | K (ppm) |
| Domates | ~300 |
| Hıyar (Salatalık) | ~280 |
| Biber | ~280 |
| Çilek | ~150 |
| Marul | ~300 |
Bitkisel üretimde kullanılan potasyum seviyelerinde her zaman iyi bir denge sağlamak önemlidir. Potasyum seviyeleri gerekli seviyelerden daha yüksekse, kalsiyum (Ca) ve magnezyum (Mg) gibi pasif besinlerin alımını etkileyerek çeşitli besin eksikliklerine katkıda bulunabiliriz. Potasyum seviyeleri önerilenden daha düşük seviyelerde ise, yapraklarda, gövde de ve köklerde kuru maddede genel bir azalma görülür.
Büyüme etkilenirse, fotosentez için daha az yaprak alanı mevcut olacak ve ayrıca pasif besinlerin alımı da artacaktır. Sonraki aşamada kökler daha fazla potasyum aramaya başlar ve buda elektron taşınımının azalmasına neden olarak potasyum eksikliğinin en yaygın semptomları olan kloroz ve nekroza neden olacak toksik moleküller yaratacaktır. Potasyum yaşlı yapraklardan yeni yapraklara doğru hareket eder, bu nedenle ilk belirtiler yaşlı yapraklarda ortaya çıkar. Genellikle nekroz ve kloroz, yaprak kenarında başlar.
Besin Çözeltimize Potasyumu Nasıl Dahil Edebiliriz?
Besin tariflerimize potasyum eklemek için kullanabileceğimiz farklı bileşik türleri vardır. En yaygın potasyum kaynakları şunlardır:
- Potasyum sülfat
- Potasyum nitrat
- Potasyum fosfat
- Potasyum klorür
Potasyum klorür, çoğunlukla, bu bileşiğe dahil edilen yüksek potasyum seviyeleri nedeniyle eksiklikler meydana geldiğinde potasyumu arttırmak için kullanılır.
Mahsulünüzden en iyi kaliteyi ve üretimi elde etmek için bitki beslemenizi her zaman dengeli tutmayı ve mahsul döngünüz boyunca uygun değişiklikleri yapmayı unutmayın!