profil resmi
Serkan Sezen
Ziraat Mühendisi, Konya

İstilacı Bir Tür: Kahverengi Kokarca Böceği

11 Dakikalık Okuma
6 Şubat 2021 Cumartesi
Bitki Koruma
Kahverengi Kokarca Böceği
Özet
Türkiye'de ilk defa 2017 yılında İstanbul'da tespit edilen kahverengi kokarca böceği, sonrasında yayılımına Doğu Karadeniz'de bölgesinde devam etmiştir.
1
Paylaş

İstilacı türler, yeni bir ekosisteme dahil edildiklerinde biyolojik çeşitliliğin yanında özellikle doğal ve tarımsal ekosistemlerin yerine getirdiği hizmetleri de olumsuz yönde etkileyerek dünya genelinde ağır ekonomik kayıplara neden olmaktadırlar. Ayrıca, istilacı türler ekosistem fonksiyonunu ve insan sağlığını olumsuz yönde etkileyen hastalık vektörleri olarak da işlev görebilmektedirler. İstilacı türlerin istila potansiyeli uluslararası ticaret ve nakliye yoluyla artmaktadır. Genellikle bu türler, geldikleri ülkelerde doğal düşmanlarının bulunmayışı, yeni konukçular bulmaları ve yüksek adaptasyon yeteneklerinden dolayı kısa zamanda yüksek popülasyonlar oluşturabilmektedirler.

The brown marmorated stink bug (BMSB) olarak isimlendirilen Halyomorpha halys (Hemiptera: Pentatomidae) Doğu Asya (Çin, Japonya, Tayvan, Kore) kökenli istilacı bir türdür. Türün ABD’ye girişinin 1998’de kazara olduğu ve 2001 yılında da resmi olarak yeni bir istilacı tür olarak tanımlandığı belirtilmektedir. Bu tarihten sonra da 42 eyalette görüldüğü, en yüksek popülasyonunu Orta Atlantik Bölgesi’nde oluşturduğu, Kolombiya, Kanada ve Yeni Zelanda’da yayılış gösterdiği kaydedilmiştir.

Bu tür son yıllarda Almanya, Avusturya, Bulgaristan, Gürcistan, Fransa, Hollanda, İngiltere, İspanya, İsviçre, İtalya, Lihtenştayn, Macaristan, Romanya, Rusya, Sırbistan, Slovakya, Şili, Türkiye ve Yunanistan gibi ülkelerde tespit edilmiştir.

Türkiye’de ilk tespiti 2017 yılında İstanbul olarak verilmiştir. 2016 yılında Artvin ili sahil kesimlerinde (Kemalpaşa ilçesi), 2017 yılı ekim ve kasım aylarında Hopa ve Arhavi ilçelerinde, 2018 yılında da Artvin Borçka, Rize Fındıklı ve Ardeşen’de, 2019 şubat ayında Artvin Merkez’de, 22 Nisan 2019’da Trabzon Merkez ve Esiroğlu’nda, 26 Nisan’da Akçaabat’ta ve son olarak da yine Nisan ayında (29 Nisan 2019) Giresun (Tirebolu)’da tespit edilmiş ve yayılışını hızla sürdürmeye devam ettirdiği gözlenmiştir. Türkiye’de "Kahverengi Kokarca Böceği", “Pis kokulu kahverengi böcek” veya “Kahverengi pis kokulu böcek” olarakta isimlendirilmektedir.

Acil olarak hızla yayılan bu türün önemi vurgulanmalı, mücadelesine yönelik çalışmaların bir an önce başlatılması yönünde kamuoyu oluşturulmalıdır. Çünkü, Türkiye’ye giriş yaptığı bu bölgede türün biyoekolojisi ve doğal düşmanları hakkında detaylı çalışmalara zaman kaybedilmeden başlanılması ve yayılmasının önlenmesi konusunda tedbirlerin alınması ülkemizin diğer bölgeleri için de büyük önem taşımaktadır.

Kahverengi kokarca böceğinin yayılım gösterdiği bölgeler
Kahverengi kokarca böceğinin yayılım gösterdiği bölgeler

Türün tanımı

Ergin, koyu kahverengi ve 12-17 mm uzunluğunda, antenleri kısmen soluk beyaz renkli 4.ve 5. segmentleri hariç diğerleri siyah, bacakları da kırmızımsı sarı renklidir. Yumurtalar yaklaşık 1.6 mm uzunluğunda ve 1.3 mm çapında, elips şeklinde ve açık yeşildir, yaprakların alt yüzeyine 20-30’luk kümeler halinde bırakılmaktadır. Böcek 5 nimf dönemine sahiptir. Nimflerin ilerleyen dönemlerinde pronotumları üzerinde dikenler mevcut, koyu kırmızı gözler en karakteristik özellikleridir.

Kahverengi kokarca böceğinin farklı görünümleri
Kahverengi kokarca böceğinin farklı görünümleri

a) dorsalden (üstten) görünüş,

b) ventralden (alttan) görünüş,

c) yumurta ve 1. dönem nimfler,

d) mısır bitkisinde nimfler,

e) fındıkta ergin,

f) evlerin duvarlarında görülen erginler

Fenolojisi

BMSB (Brown MarmoratedStink Bug)’nin yılda 1-2 döl verdiği belirtilmekte, tropikal bölgelerde yıllık döl sayısının 5’e kadar çıktığı, ABD’nin çoğu yerlerinde ise yılda 1 döl verdiği kaydedilmiştir.

Erginlerin özellikle insanların kullandıkları yapılarda kışladıklarını belirtmektedirler.

Nisan ayının sonundan sonra, böceklerin kışlama alanlarını terk ederek mayıs/haziran ayı sonlarında da beslenme ve üreme alanlarında görülmektedirler. Uzun bir çiftleşme ve preovipozisyon periyodundan sonra dişiler yaklaşık hazirandan ağustos ayına kadar yumurtalarını bırakmaktadırlar. Konukçu bitki türüne bağlı olarak dişiler, her biri 20-30 yumurta içeren yumurta kümelerini (toplamda 50-150 yumurta) bırakmaktadırlar. Yumurta kümeleri, yaprakların alt kısmının orta alanında olmaktadır. Yumurta bırakma temmuz ayında zirve yapmakta ve ağustos ayının sonunda da sona ermektedir. Avrupa'da (İsviçre), yumurtaların %70 kadarının haziran ve temmuz ayları arasında bırakıldığı tespit edilmiştir. Aynı konukçu bitki üzerinde farklı nimf dönemleri görülebilmektedir.

Böceğin gelişmesini tamamlaması için (yumurtadan ergin oluncaya kadar) yaklaşık 538 gün/derece gerektiği kaydedilmektedir. Yumurtlamanın başlaması için de ek bir 68-148 gün/derece gerekmektedir. Yumurtalardan 4-5 günde çıkan ilk dönem nimfler dağılmadan önce bir kaç gün yumurta kümesinin bulunduğu yerde toplu halde bulunurlar. İlk dönem nimfler yumurta koryonu ile beslenirler ve canlı kalabilmelerini arttırabilmek için de yararlı bağırsak simbiontlarından elde ederler. Beş nimf dönemi geçirmektedirler. Erginler özellikle ağustos ayında ağırlıklı olarak meyvelerde beslenirken görülmektedir.

Elma üzerindeki kahverengi kokarca böceği
Elma üzerindeki kahverengi kokarca böceği

Son dönem nimfler ile erginler emdikleri yumuşak ve taş çekirdekli meyvelerden odunsu süs bitkilerine geçmektedirler. Ayrıca, bu konukçu değişimi tüm büyüme mevsimi boyunca devam etmekte ve en besleyici konukçu aranmaktadır. Kışlamadan önce erginler çiftleşmemektedirler. Eylül ayından itibaren de, böcekler kışı geçirebilecekleri yerlere (binalar, ahırlar, bina çatıları, doğal çatlaklar, ağaç kovukları vb.) doğru hareket etmektedirler.

Türün Artvin ilinde sahil kısımlarında 2 döl verirken daha yüksek alanlarda 1 döl verdiği tespit edilmiştir. Döl sayısını belirleyen en önemli faktörün sıcaklık olduğu belirlenmiştir. Sıcaklığa bağlı olarak; bu döllerden birincisi nisan ayının 2.yarısından itibaren görünürken, ikincisi ise temmuz sonu-ağustos başı gibi görünmektedir. Ergin dişilerin çiftleşmeden sonra (sıcaklığa bağlı olarak mayıs ayının ikinci veya üçüncü haftası) yaprakların alt yüzeyine 20-28’lik gruplar halinde toplamda yaklaşık 100-220 adet yumurta bıraktığı görülmüştür.

İlk nimfler yaklaşık bir hafta kadar sonra görülmekte, 5 nimf dönemi tamamladıktan sonra da ergin olmaktadırlar (haziran sonu-temmuz başı). Polifag olan tür görüldüğü bu alanlarda kivi, fındık, elma, hurma, armut, şeftali, fasulye, domates, biber, mısır, süs bitkileri ve yabancı otlar üzerinde yoğun popülasyonlar oluşturmaktadır. Ergin ve nimflerin bitki öz suyunu sokup emmeleri sonucu önemli zararlara neden oldukları kaydedilmiştir. Erginlerin sezon boyunca daha sulu gıdalar aradığından bir çok bitki ile beslendikleri görülmüştür. Böcek 2. generasyonunu eylül sonunda tamamlamakta ve kışı ergin dönemde geçirmektedir. Ayrıca, erginlerin aralık ayında kışlamak için evlerin içerisine, depolara, çatılara, ahırlara ve odunluklara girdikleri de belirlenmiştir.

Kahverengi kokarca böceği
Kahverengi kokarca böceği

Doğal düşmanları

Çoğu pentatomidtürü için bilinen doğal düşmanlar H. halys içinde tipiktirler. Predatör örümcekler (spiders), karıncalar (ants) ve neuropterler (lacewings) kaydedilmiştir. Parazitoit tür sayısı daha az gözükmektedir. ABD’de Telenomuspodisi, Trissolcus sp. ve T. halyomorphae (Hymenoptera:Scelionidae)’nin, H. halys'i parazitlediğini bildirilmiştir, ancak bunların türün popülasyon seviyeleri üzerinde çok az etkiye sahip olduğu da kaydedilmiştir. Yine ABD’de, bir Scelionid (Telenomus sp.) ve bazı Eupelmid (Anastatus spp.) yumurta parazitoidleri bulunmuştur. Tachinidler ergin böcekleri parazitlemekte ve kışladıktan sonra da konukçudan dışarı çıkmaktadırlar. Bu Tachididler H. halys feromonu tarafından cezbedilmektedirler. Ülkemizde böceğin doğal düşmanları konusunda çalışmaların yapılması ve etkili olabilecek türlerin belirlenmesi öncelik verilmesi gereken hususların başında gelmektedir.

Ülkemize yeni giriş yapması ve çok hızlı bir şekilde çoğalıp yayılması dikkate alındığında doğal düşmanlarının da ileri yıllarda ülkemizde görülmesi mümkündür.

Konukçu bitkiler

H. halys, farklı cinslere ait çok sayıda bahçe ve süs bitkilerinde zarara neden olan çok önemli polifag bir türdür. ABD’deki çalışmalar ile Doğu Asya ülkeleri orijinli literatür çalışmalarına göre farklı araştırıcılar tarafından 170’den fazla bitki türü konukçusu olarak listelenmiştir. En önemli konukçuları kayısı, kiraz, şeftali, erik, elma, armut, turunçgiller, dut, Trabzon hurması, ahududu, üzüm, soya fasulyesi, bakla, bezelye, şeker pancarı, mısır, akçaağaç, söğüt, kelebek çalı, ateş dikeni, hanımeli, leylak, Hibiscus spp., Japon sediri, selvi, çalılar, domates, biber gibi sebzeler; Tropaeolum majus ve Asparagus sp.

Ayrıca, H. halys bazı yabancı otlar üzerinde de beslenmektedir. H. halys’ın, İtalya'nın Kuzey Batısındaki birçok üründe anahtar bir zararlı durumunda olduğunu kaydetmişlerdir. Yine, bu alanlarda en önemli ürün olan fındığın bu tür yüzünden ciddi bir zarara uğrayabileceğini de belirtmişlerdir.

İlgili Ürünler

Artvin’de polifag olan bu türe kivi, fındık, elma, armut, Trabzon hurması, şeftali, fasulye, domates, biber, mısır, süs bitkileri ve yabancı otlar üzerinde rastlanılmış, özellikle Arhavi ve Borçka’da yer yer yoğun popülasyonlar oluşturduğu gözlenmiştir.

Türün son dönemde Giresun ili Tirebolu ilçesine kadar ulaşmış olması yörede ticari öneme sahip olan fındığın ne denli tehlike ile karşı karşıya olduğunu göstermektedir.

Zararı

H. halys, hareket kabiliyetinden dolayı çok geniş alanlara kısa zamanda yayılan ve geniş konukçu çevresine sahip, mücadelesi zor bir zararlıdır. Bir agro ekosisteme girdiğinde, H. halys baskın pentatomid türü durumuna gelmektedir. H.halys Meyvelerde beslenmesi sonucu yaralanma izleri, çukurlar, şekilsizlikler ve renk değişimleri meydana gelmekte, sonuçta bu ürünler pazarlanamamaktadırlar. Ergin ve nimfleri konukçularının bitki öz suyunu emerek zararlı olmaktadırlar.  Bütün bunların yanında, aynı zamanda binalar (evler, okullar, ofisler, ticari binalar) içerisinde kışlamak amacıyla toplanmaları sonucu oluşturdukları popülasyonlar insanlarda korku ve endişeye yol açmaktadır. Bütün bunlara ilaveten H. Halys bazı bitki hastalıklarını da taşımaktadır. Bazı evleri 25.000'den fazla böceğin istila ettiği, ışığa doğru yönelen böceklerin insanlara çarptığı, hoş olmayan kokuları ve dışkılarıyla da bu evleri kirlettikleri kaydedilmiş, böceklerle ilişkili proteinlerin de alerjiye neden olabileceği de belirtilmiştir. Araştırıcılar, bir evin 25.000 H. halys tarafından işgal edilmesi durumunda, bu bireylerin yaz döneminde bu evin yakınlarında yaklaşık üç milyona yakın bir yaz nüfusu meydana getirebileceklerinden bahsetmektedirler. Zararlının binalara girmesinin durdurulmasında en etkili yöntemin kapı ve pencerelerde ağ kullanımı olduğu bildirilmiştir.

Kahverengi kokarca böceğinin elmadaki zararı
Kahverengi kokarca böceğinin elmadaki zararı

Benzer şekilde Artvin’de de erginlerin aralık ayında kışlamak için evlerin içerisine, depolara, çatılara, ahırlara ve odunluklara girdikleri belirlenmiş, insanların bu durumdan rahatsızlık duydukları tespit edilmiştir. Bu anlamda insanların bu yapıların içerisine böceklerin girişlerinin engellenmesi amacıyla bir takım tedbirler alması kaçınılmaz olacaktır.

H.halys’ın hem nimf hem de erginleri bitki öz suyu ile beslenmektedir. Erginlerin meyvelerde oluşturduğu zarar nimflere oranla daha fazla olmaktadır. Bunun nedeninin erginlerdeki sokucu emici ağız hortumunun uzun olmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Böceğin beslenme esnasında salgıladı çeşitli enzimler de meyvelerde acılaşmalara neden olmaktadır.

Özellikle fındığın meyvesi ile besleneceği düşünüldüğünde meyvelerde yapacağı acılaşma ekonomik olarak büyük kayıplara neden olacaktır. Giresun fındığının ince kabuklu olması zarar seviyesini daha da arttıracaktır.

Ekonomik önemi

ABD’de böceğin hızla yayıldığını, istila ettiği şeftali alanında zararı nedeniyle iki yıl üst üste ürünün tamamen kaybedildiğini, nisan ve ağustos aylarında düzenli olarak insektisit uygulanmasına rağmen bir sonuç alınamadığını belirtilmiştir.

Zararlının Gürcistan’da 2016 yılında fındıkta tahmini yol açtığı kaybın yaklaşık 52.7-68.6 milyon dolar olduğu (20 Kasım 2016'da sunulan Gürcistan Tarım Bakanlığı Ulusal Gıda Ajansı Raporu, http://www.moa.gov.ge/en/) bildirilmektedir. Kuzey Amerika'da yayınlanan raporlara dayanarak, BMSB’nin meyve ve sebzelerde ürün değerinde %70'e varan kayıplardan potansiyel olarak sorumlu olabileceği bildirilmiştir. New Jersey ve çevresindeki bölgede elma ve şeftalilerde 2010'da yaklaşık 37 milyon USD kayba, yine, tatlı mısır, biber, domates, mısır, soya fasulyesi, üzüm ile fidanlıklarda yetişen süs bitkilerinde de çok ciddi kayıplara neden olduğu bildirilmektedir.

Türün Abhazya'da hızla yayılış gösterdiğini ve birçok üründe ciddi zarar yol açtığını, 2016'da, şeftali, mandalina, Trabzon hurması ve diğer mahsullerin verimindeki düşüşün (%13.2-87.4 oranlarında) çoğunlukla H. halys'in beslenmesinden kaynaklandığının muhtemel olduğunu da kaydetmişlerdir. 2018 yılında Gürcistan Anaklia fındık alanlarında yaptığı zarar sonucu tüm fındık alanlarındaki fındıklarda acılaşma meydana geldiğinden fındık alımı yapılmamıştır.

Tabi ki böyle önemli bir istilacı türün yol açtığı zararın ekonomik boyutunu tahmin etmek çok zordur. Bu tahmin, ancak oldukça detaylı çalışmalar sonucunda elde edilecek verilerin bir araya getirilmesi sonucunda sağlanabilecektir. Ancak 2018 de Arhavi ilçesinde özellikle kivi meyvelerinde yaptığı emgiler sonrasında oluşan hasardan dolayı kivi değeri düşmüştür.

Mücadele

Bu zararlı için IPM programları geliştirilme aşamasındadır. Pyrethroid ve neonicotinoid insektisitler türe karşı etkili olarak kabul edilmekte, ancak yararlı eklem bacaklılar ve tozlayıcılar üzerinde olumsuz etkilerinin bulunduğu kaydedilmektedir. Yine, bu böcek öldürücüler çok kısa süreli etkilere sahiptir ve H. halys'in bunlara direnç geliştirdiğine dair kanıtlar olduğu da belirtilmektedir.

H. halys’ın populasyon yoğunluğu ve hareketi hakkında bilgi sağlamak için piramidal feromon tuzağının yararlı bir araç olarak kullanılabileceği öne sürülmektedir. Kimyasal mücadele amacıyla tarım alanlarında IPM’e uygun selektif ilaçların kullanılması sürdürülebilirlilik açısından oldukça elzem görünmektedir. Son zamanlarda zararlıyı önce bir yere cezbet, sonra bu yerde sınırlı kimyasal kullanımı ile öldürme stratejileri büyük umut vadetmektedir.

Kahverengi kokarca böceği
Kahverengi kokarca böceği

Araştırıcılar, genel olarak, ışık + feromon ile hazırlanmış piramit tuzakların erginleri yakalamada başarılı olduklarını kanıtladıklarını kaydetmişlerdir. Eğer, biyotik ve abiyotik faktörlerin H. halys popülasyon dinamikleri üzerindeki etkisi daha detaylı ortaya konulabilirse, tuzaklarla yakalama verilerinin dahada iyi yorumlanabileceğini de belirtmişlerdir. H.halys için geç sezonda cezbedici olan, Plautiastali (Hemiptera: Pentatomidae)'nin toplanma feromonudur. Bu feromonun,metil (E, E, Z) ve 2,4,6 dekatrienoat (MDT) dan oluşmaktadır. Sezon sonunda türün izlenmesi ve kitle halinde yakalanması açısından faydalı görüldüğü belirtilmektedir. Feromonun aynı zamanda diğer pentatomidleri, bir kairomon olarak davranarak da, böceğin doğal düşmanı tachinid ve yaban arılarını da çektiği kaydedilmektedir.

P. stali feromonu (MDT), AgBio tarafından satılan ticari piramit tuzağında kullanılmaktadır. USDA’nın son zamanlarda H.halys’ın ergin erkekleri tarafından salgılanan toplanma feromonunu izole ettiğini bildirmektedir. Ana bileşenin (3S, 6S, 7R, 10S)-10-11- epoxy-1-bisabolen-3-ol (SSRS) olduğu, bunun da zencefil’de (Zingiber officinale) oluşan 1,10-bisaboladien-3-ol (zingiberenol) ile ilgili olduğunu da kaydetmektedir. Bu küçük bileşen (3R,6S,7R,10S)-10,11-epoxy-1-bisabolen-3-ol (RSRS)’dür. Doğal feromondaki SSRS/RSRS oranı 3.5’de 1’dir. USDA’dan Donald Weber, H. halys feromonu test etmiş ve bu iki bileşenin karışımlarının böceğin ergin ve nimflerini çektiğini belirtmiştir.

Yine aynı araştırıcılar, H. halys feromonun MDT'ye eklenmesinin sinerjistik olduğunu ve birleşik karışımın (COMB) yıl boyunca çekicilik özelliğinin devam ettiğini, birleşik karışımın, yalnızca MDT'den 3-4 kat daha fazla ergin ve 2-4 kat daha fazla nimf yakaladığını, saha testlerinde ilk H. halys erginlerinin nisan ayında ortaya çıktığını ve Ağustos’ta ise en yüksek seviyede ergin ve nimf düzeyine ulaşıldığını kaydetmişlerdir. Bu araştırmalar, karışımın (COMB) erken sezon popülasyonların izlenmesinde, IPM için ekonomik eşiklerin belirlenmesinde ve toplu halde tuzaklara cezbedip öldürme olanaklarını sağlamada önemli rol oynayacağını ortaya koymaktadır. Ayrıca, BMSB’nin her mevsim cezbedilebilmesi oldukça önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Dünyada yapılan bu tarz çalışmaların yakından takip edilmesi oldukça önemlidir. Son derece önemli bir tür olan böceğin mücadelesine yönelik başarılı sonuçlar alınan çalışmalarda uygulanan metotların örnek alınması da önem arz etmektedir.

Feromon tuzağı
Feromon tuzağı

Son dönemlerde ülkemizde de Tarım ve Orman Bakanlığı öncülüğünde feromon tuzakları ile tür ile ilgili sürvey çalışmaları yürütülmektedir. Örneğin, bu bağlamda Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü 20.04.2018 tarihinde Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesi illerinden Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon, Rize ve Artvin Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü olmak üzere 6 İl ve bu İllere bağlı 49 İlçeden toplam 72 kişiden oluşan teknik personele "Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesinde Halyomorphahalys (Stål) (Hemiptera: Pentatomidae)'ın Feromon Tuzaklar İle Surveyi" projesi ile ilgili eğitim verilmiştir. Bölgede özellikle Ziraat Mühendisleri Odaları durumun önemine binaen çalışmalara destek vermekte ve bu konuda çiftçileri uyarmaktadırlar. Örneğin; 2019 yılı nisan ayında Artvin Borçka Tarım İlçe Müdürlüğü fındık bahçelerinde uygulanmak üzere bu türe karşı Decis 2.5 EC uygulanmasını önermiştir. Ayrıca, uzman kişilerin konu ile ilgili teknik personele seminer vermeleri sağlanmaktadır. 2019 yılı içerisinde Trabzon ve Rize illerinde bu zararlı tür ile ilgili seminerler verilmiştir. 2018 yılında TAGEM tarafından Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki yayılışını belirlemek amacıyla Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon, Rize ve Artvin illeri sahil şeridinde yer alan ilçelere feromon tuzakları asılarak, sürvey çalışması yapılmıştır.

Kaynaklar

Serkan SEZEN