Ercan ÖZKAYNAK
Sektör Profesyoneli

Sebze Tohumu, İsrail ve Hibrit Tohum

4 Dakikalık Okuma
27 Eylül 2021 Pazartesi
Tohum, Fide, Fidan
Tohum
Özet
Türkiye'de biber ve domates tohumlarının %60-70’i yerli ve milli firmalar tarafından üretiliyor.
0
Paylaş

Aşağıda yer alan fotoğrafta, domates meyvesinin ortadan ikiye kesilmiş hali yer almaktadır. Kesilen meyve incelendiğinde; meyvenin uzun süre bitki üzerinde beklediği ya da olgunlaşma dönemi geçtikten sonra hasat edildiğinde bazı zamanlarda ortaya çıkan meyve içinde olgun tohumların çimlenmesi görülmektedir.

Başka bir deyişle olgun domates meyvesi içinde bekleyen tohumlar bazı zamanlarda serada ya da tarlada uzun süre beklediğinde, aşırı sıcaklarda, olgunlaşma zamanı geldiği halde bitki üzerinden hasat edilmediğinde meyve içerisinde çimlenmeye başlayabilmektedir. Bu tamamen domates meyvesinin ve içindeki tohumların fizyolojisiyle ve çevre şartlarından kaynaklanan bir durumdur.

Domates meyvesi içerisinde çimlenen tohumlar biraz daha bekledikleri zaman fotoğraftaki gibi çimlenen tohumlardan gelişecek yeni bitkiye ait kotiledon yapraklar ve yeni bitkinin gövdesi gelişebilir. Zaten fotoğrafta da kotiledon yapraklar üzerinde tohumun kabuğu gözükmektedir.

Domates meyvesi içinde çimlenen tohumlar

Domateste arasıra gözükebilen bu durum ile ilgili olarak konuyla ilgisi ve bilgisi olmayan insanlar çeşitli internet sitelerinde ve gazetelerde; “GDO (genetik olarak değiştirilmiş, transgenik)’lu domatesler, canavar domatesler, domatesin içinden bitki çıktı, domatesin içinden genetiği değiştirilmiş oluşumlar çıktı” gibi son derece cahilce ve bilimle ilgisi olmayan haberler çıkardılar ve  bakanlık nezdinde bütün ziraatçilere ve tarımcılara verdiler veriştirdiler.

Sonra da konuyu İsrail’den alınan tohumların böyle olması normal, GDO’lu domates tohumları, her yıl niye domates tohumu alıyoruz tartışmalarına ve sonucuna getiriverdiler. Aslında konu sadece meyve içinde erken çimlenen domates tohumlarına ait bir fotoğraftı.

Eskiden İsrail’den sebze tohumları alınırdı ama son yıllarda yerli tohum sanayinin çalışmaları ile İsrail ve diğer ABD, Hollanda, Fransa gibi ülkelerden alınan sebze tohumu miktarı % 50-60’lara geriledi. Yani ülkemizde sebze tohumlarının %40-45’i; biber ve domateste %60-70’i yerli ve milli firmalar tarafından üretiliyor. Kalanların da önemli bir kısmı İsrail’den değil (İsrail tohumlarının payı %5-6 civarında) diğer yabancı tohum firmalarından sağlanıyor.

Diğer konu kamuoyunu sürekli meşgul eden GDO konusu.

Ülkemizde yetiştirilen hiçbir sebze türünde GDO’lu tohum kullanılmamaktadır. Zaten ülkemizde yetiştirilen sebze, meyve ve diğer tüm tarımsal üretimlerde GDO’lu tohum kullanılması yasal olarak mümkün değildir.

Dünyada pamuk, soya, mısır, kolza, şeker pancarı ve Almanya’da kağıt sanayinde kullanılan bir patates çeşidinde GDO’lu çeşitler geliştirilmiştir. Ülkemizde ham madde olarak yurt dışından soya ve mısır ürün olarak alınmakta ve beyaz et üretiminde, yumurta üretiminde ve büyükbaş hayvancılıkta kullanılmaktadır.

Her yıl sebze tohumu ekilme zorunluluğu sebze üretiminde ve bazı bitki türlerinde de (mısır, ayçiçeği) kullanılan hibrit çeşitlerden kaynaklanmaktadır. Hibrit çeşitler iki farklı bitki hattının mesela Kemer patlıcanı ile Aydın Siyahı patlıcanının birbiriyle melezlenmesi sonucunda elde edilen melez tohumlardır. Bu iki bitki tipinin melezlenmesiyle elde edilen hibrit tohumlar Kemer patlıcanı ve Aydın Siyahı patlıcan tiplerine göre daha yüksek verimli, kaliteli, sıcak ve soğuğa adaptasyonu yüksek melez tohumlar verirler.

Melezleme çalışmalarından bir kesit

Seralarda ve turfanda yetiştiricilikte de bu hibrit tohumlar kullanılır. Çünkü bu tohumlar yüksek verimlidir, kaliteli meyve geliştirirler ve ısıtılan seralarda soğuk kış koşullarında ve yaz aylarında büyüyüp geliştirilebilirler.

İlgili Ürünler

Hibrit tohumlar doğadaki farklı bitkilerin birbiriyle melezlenmesiyle elde edilen tohumlardır ve kesinlikle GDO’lu ya da transgenik (gen transfer edilmiş) değillerdir. Bu tohumlar iki bireyin melezlenmesiyle elde edildikleri için, serada yetiştirilen hibrit bitkilerden tohum alınıp sonraki yıl tekrar dikildiklerinde açılma ya da farklılık gösterirler. Yani alınan tohumlar iki bireyin melezi olduğu için bir sonraki tohumlar içinden hem Kemer patlıcanına hem Aydın Siyahı patlıcanına hem de bunları melezlerine benzeyen farklı bitkiler, ikisine göre daha düşük verimli, soğuğa dayanmayan, kalitesiz meyve veren bitkiler gelişecektir. Çünkü hibrit değillerdir ve açılım göstermişlerdir. Açılım ya da farklılık göstermeleri artık melez olmamalarındandır.

Dolayısıyla üreticiler de gelecek yıl tekrar yeni tohum ya da fide almayı tercih ederler ki yüksek verim alsınlar, bitkileri iyi gelişsin ve seranın her yerindeki bütün bitkiler aynı özelliği göstersin ki tüketicinin isteği kalitede ve aromada sebzeler elde edilebilsin.

Hibrit ya da melez sebze tohumları GDO’lu değillerdir ve 1920’li yıllarda ilk olarak mısırda başlayan sonra diğer bitkilerde de devam eden bitki ıslahı tekniklerinden biridir. Hibrit çeşitler, üstün vasıflı iki bireyin melezlenmesi ya da biri verimli diğeri hastalıklara dayanıklı bireylerin melezlenmesi sonucunda elde edilmişlerdir. Bazı bitkiler biri çok verimli ve kaliteli diğeri ise zayıf, verimsiz bir genotipin melezlenmesinden çok kaliteli, yüksek verimli hibrit çeşitler geliştirilmiştir.

Tohum firmaları her yıl hibrit tohumları elde etmek için iki ebeveyn bitki arasında melezlemeler yaparlar ve hibrit tohumları elde ederler. Hibrit tohum üretimi oldukça maliyetli bir tohum üretimini gerektirir. Üretimde kullanılan 2 ebeveyne ait bitkiler yetiştirilir ve çiçeklenme döneminde baba hattan alınan çiçek tozları ana hatla melezlenir ve ana hat üzerinde oluşan meyvelerin tohumları alınır, paketlenir ve hibrit tohumlar piyasaya sunulur.

Hibrit tohumlar olmasa insanların ihtiyacı olan sebzeler yeterli miktarda sağlanamazdı ve birçok insan yeterince sebze tüketemezdi.
Domates tohumları

Meyve içinde filizlenmiş domates tohumları ile ilgili haber;

Şanlıurfa'da bir kafe işletmecisi yemekte salata yapmak için aldığı domateslerin GDO çıktığını kanıtladı. Şanlıurfalı kafe işletmecisi Kartal Polat, yemek yapmak için aldığı domatesin GDO'lu çıktığını görünce ne yapacağını şaşırdığını söyledi. Seyyar satıcıdan dış görünüşüne aldanan Polat, domatesi doğramaya başlarken domateslerin içinde filizlenme olduğunu söyledi.

Kafe işletmecisi Kartal Polat, "Seyyar satıcı işyerimin önünden geçiyordu. Akşam üstü karnabahar falan aldım. Birde güzel bir salata yapayım dedim. Domates aldım, salatalık aldım. Domatesleri keserken içinin filizlenmiş olduğunu gördüm. İlk defa böyle bir şey gördüm. Hani hep derler 'hormonuyla oynanmış, gıdasıyla oynanmış' GDO diye bir şey vardı. Biz bilmiyorduk ne olduğunu. Ama GDO buymuş demek. Hep karşılaşırdık domatesin üzerinde Allah yazısı olduğunu. Bu domateste resmen rezalet yazıyor. Tarım Bakanlığı olsun, Sağlık Bakanlığı olsun Türkiye'de kontrollerini ne kadar sağlıklı yapıldığını görsünler. 4-5 tane domates aldım hepsi de aynısı çıktı. İçinde filizlenme olmayan hemen hemen yok gibi, hepsi böyle. Domateslerin içinde filizlenme vardır" dedi.

Kaynaklar

Dr. Ercan ÖZKAYNAK