Ercan ÖZKAYNAK
Sektör Profesyoneli

Tarımda Bilgi Kirliliği Ve Bazı Güncel Gerçekler

2 Dakikalık Okuma
14 Ekim 2021 Perşembe
Tarımsal İşletmecilik
Tarım
Özet
Türkiye, ülke olarak son yıllarda tarımda üreten bir ülkeden hazır tüketen bir ülkeye doğru hızlı bir şekilde ilerlerken, her şey için henüz geç değil.
0
Paylaş
Tarımla ilgili en iyi tanım; “Kendi kendine yeten 7 ülkeden biri” tanımıydı son 8-10 yıla kadar. Sonra birden kendi kendine yeten ülkeden her türlü tarım ürününü farklı zamanlarda değişik ülkelerden ithal eden ülke konumuna geliverdik.

Tarımla uğraşan ve tarımdan geçinen insan sayımız azaldı, köyler ve kasabalar boşaldı, şehirli insanlar oluverdik birden. Köyünde kıt kanaat geçinen, tarlasını ekip mahsulünü yetiştiren çiftçilerin çocukları “biz artık tarımla uğraşmayacağız, tarım işi zor iş hem de zarar ediyoruz” şeklindeki birçok açıdan haklı gerekçelerle şehirlere akın ettiler. Köyünde kendi işinin sahibi, kendi tarlasının çalışanı iken şehirde binaların kapıcısı, muhteşem şehrin bekçisi oluverdiler. Geçinemediği için yine çiftçilikle uğraşan anasından babasından yiyecek erzak getirerek hayatına devam ederken şehrin mutsuz insanlar grubuna katılıverdiler.

Eğer milletimizin çoğunluğu çiftçi olmasaydı biz bugün dünya üzerinde olmayacaktık.              Mustafa Kemal ATATÜRK
Tarım ülkesi Türkiye tarımda bilinçli ya da bilinçsiz yanlış politikalar yüzünden samanı bile ithal eder pozisyona geldi.

Ülke olarak hem tarım ürünleri ithalatında rekorlar kırdık hem de tarımdan uzaklaştıkça tarımdaki bilgi kirliliği de giderek arttı. Nüfus her yıl giderek artarken insanların beslenmesini sağlayan tarımsal üretim maliyetleri katlanarak aynı şekilde artmaya devam etti. Tüketicilerin alım gücü azalırken, tarımın üreteni çiftçilerin üretim maliyeti giderek artmaya devam etti. Tarımda son dönemece yaklaştık. Eğer bu dönemeci dönemeden devam edersek, üretmeden ithalata geçiş yaparsak, gelecekte açlık çekeceğimiz şimdiden garanti gözüküyor. Tarımın farklı alanlarında ülke için çalışmalar yapıyoruz. Tarım konusunda bilgi kirliliğini en aza indirmek için çalışmalar yapmaktayız. Araştırmaya tarımda doğru bilinen birkaç yanlışı ifade ederek başlayalım sonrasında ayrıntılara gireceğiz.

Saman

Tarım konusunda doğru bilinen yanlışlardan birkaçı;

  • Türkiye söylenenin aksine yağ bitkileri yetiştirmek için uygun bir ülkedir. Bunun tersini söyleyenler bilerek ya da bilmeyerek Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO’lu) soyanın ülke içine rahat bir şekilde girmesi için çaba sarf etmektedirler .
  • Türkiye’de bilinenin aksine hayvancılıkta kullanılan kaba yem miktarının %80-90’ının karşılandığı bilgisi doğru fakat eksiktir. Burada kaba yem tabirinde kullanılan sap ve saman gibi besin değeri düşük olan yemlerdir. Gerçek yoğun yem dediğimiz karma yem ve yonca-fiğ gibi bitkilerden elde edilen kaliteli yem ihtiyacının çok önemli bir miktarı ülkemizde maalesef karşılanamamaktadır.
  • Bilinenin aksine Türkiye’de hayvancılık yeterli ve yoğun yapılmamaktadır. İthal Angus cinsi inekleri, et alabilen azınlık olarak yemeye devam edeceğiz.
  • Bilinenin aksine tarımsal ürünlere yapılan destekler gerçek girdi kalemleri mazota, gübreye, tohuma (az miktarda yapılıyor) yeterli miktarda ve istenilen şekilde yapılmamaktadır. Dolayısıyla destek olmadan yapılan tarım giderek azalacak ve dışa bağımlılık artacaktır.
  • Bilinenin aksine ülkemiz de sebze tohumu ihtiyacının ancak %40-50’si yerli firmalar tarafından karşılanmaktadır. Bu miktarın tamamı özel sektör tarafından karşılanmakta ve domates ve biber gibi sebze türlerinde yerli tohum üretim ve kullanım miktarı %60’ın üzerindedir.
  • Bilinenin aksine patates, ıspanak, lahana, marul, karnabahar, havuç gibi bitki türlerinin tohumlarının tamamına yakını yurt dışından ithal edilmektedir. Son yıllarda yapılan ıslah ve ar-ge çalışmalarında yerli patates ve marul çeşitleri geliştirilmiştir ama üretimde kullanım miktar ve oranı hala düşüktür.
  • Bilinenin aksine GDO’lu ürünlerin yurt içine girişi için başvuruyu firmalar değil yumurta, besicilik vb. dernekler yapmıştır.
  • Bilinenin aksine GDO teknolojinin geldiği nokta açısından, yapılan çalışmalarda ve yayınlanan makalelerde GDO’lu çeşit geliştiren yabancı firmalar çeşidinin GDO’lu olduğunun bilinmesini istemezse, GDO'yu belirlemek mümkün olamamaktadır.
  • Bilinenin aksine biberde, hıyarda, karpuzda ve kavunda hormon uygulaması yapılmaz. Son yıllarda patlıcan ve domateste de hormon uygulaması giderek azalmış ve yok denecek aşamaya gelmiştir. Hormon uygulaması meyvesi yenen sebzelerden sadece kabakta sera koşullarında yapılmaktadır. Açık tarlada hormon uygulaması kabakta yaygın değildir.
  • Bilinenin aksine ABD ve diğer gelişmiş ülkeler tarıma ve çiftçilerine büyük destekler verirler ki kendi vatandaşlarının gelecekte de beslenmelerini sağlıklı ve etkili bir şekilde sağlayabilsinler.
  • Bilinenin aksine ülkemizde tarıma verilen destek tarımı geliştirmemekte, etkin olmamakta ve geriye götürmektedir. Örneğin ülkemizde tarımsal destekler tapuya bakılarak ekilmeyen tarlalara, meyve vermeyen bahçelere, olmayan ahırlara ve boş kovanlara verilebilmektedir. Bu ülkede 40 tane arı kovanı gösterilerek bütün köye arıcılık desteği verilen zamanlar yaşanmıştır.

İlgili Ürünler

Kaynaklar

Ercan ÖZKAYNAK