Ercan ÖZKAYNAK
Sektör Profesyoneli

Türkiye’de Yağ Bitkileri Durumu

2 Dakikalık Okuma
7 Ocak 2022 Cuma
Gıda Güvenliği
Yağlık bitkiler
Özet
Türkiye’de toplam yağ bitkileri tüketim miktarı 5 milyon tona yaklaşmıştır.
0
Paylaş

Türkiye’de tarımı yapılan ve tohumlarında yağ içeren bitkilerin başında ayçiçeği, pamuk (çiğit), soya, yerfıstığı, susam, kolza, aspir, haşhaş, mısır, keten ve zeytin gelmektedir. Bunlar içerisinde çiğit, haşhaş, keten ve mısır doğrudan yağ elde etmek amacıyla üretilmemektedir.

Yağ bitkileri üretiminde en büyük pay sahibi olan iki ürün; çiğit tohumu (pamuk tohumu yağı üretiminde kullanılır) ve ayçiçeğidir. Dolayısıyla yağ üretimi yoğun olarak Ayçiçeği yağı, çiğit yağı ve zeytin yağı üzerinden sürdürülmektedir. Yerfıstığı yağı ve susam yağı kaliteli yağlardır ve çoğunlukla margarin sanayinde kullanılmaktadır. Ayrıca burada adı geçemeyen mısırdan da yağ elde edilmektedir ve tüketimde ayçiçeği ve zeytin yağından sonra üçüncü sırada mısır yağı yer almaktadır. Fakat mısır çeşitlerinde yağ oranı bilimsel ve ıslah çalışmaları sonucunda ancak %7-8 seviyelerine getirilmiştir ki bu ekonomik olarak 100 kg tohumdan 7-8 kg yağ elde edileceğinin ifadesidir. Bu oran soyada %45-48’lere çıkmaktadır.

Mısırözü yağı

Marketlerde ise tüketiciler ayçiçek yağı, mısır özü yağı, az miktarda soya yağı, fındık yağı ve zeytin yağını görürler. Kolza yağı, aspir yağı, çiğit yağı marketlerde gözükmez.

Ülkemizde yağ ihtiyacının fazla olduğu ve ihtiyacın yaklaşık 3’te 1’inden fazlasının neredeyse yarısına yakını ithalatla karşılandığı için yağ açığı talebi farklı yollarla karşılanmakta ve yağ fiyatları sürekli olarak artmaktadır.

Üretimde var olmasına rağmen tüketimde marketlerde görülmeyen çiğit yağı diğer ayçiçeği ve mısırözü yağları ile karıştırılarak tüketicilere sunulmaktadır. Pamuk ya da çiğit yağı aslında kötü ve kalitesiz bir yağ değildir. Temelinde bitkisel yağ olduğu için kullanılabilir. Fakat pamuk yağı yoğun aromalı bir yağ olduğu ve tüketici açısından ağır kokulu bir yağ olabileceği için doğrudan kullanıma uygun değildir. O yüzden pamuk yağı olarak satılmaz ve diğer yağlarla belli oranlarda karıştırılır. Bu karıştırma işlemi özellikle mısır ve ayçiçeği yağları ile olur.

İlgili Ürünler

Pamuk yağı

Pamuk yağının bir dezavantajı da içindeki doymuş yağ oranının %20 seviyelerinde olmasıdır. Benzer şekilde fındık yağında da doymuş yağ oranı pamuk yağı kadar olmasa da yüksektir.

Fazla miktarda Oleik ve Linoleik doymamış yağ asidi içeren yağlar; ayçiçeği yağı, zeytinyağı, pamuk yağı, mısır yağı ve fındık yağıdır. Linolenik doymamış yağ asidi içeren yağların başında soya yağı gelmektedir. Tüketim açısında özellikle kızartmalarda linoleik doymamış yağ içeriği yüksek olan ayçiçeği yağı tercih edilmelidir. Yemeklerde ise tümü kullanılabilir. Ama özellikle salatalarda zeytin yağı tat ve aroma açısında tercih nedeni olabilir ama zeytin yağının abartmamak koşulu her zaman fazla miktarda tüketilmesi sağlık açısında daha iyidir.

Dolayısıyla yemeklik yağ gibi ihtiyacın yerli üretimle karşılanamadığı birçok üründe olduğu gibi, tüketici için alarm zillerini çaldıracak üretim yöntemleri ve uygulamaları yapılır.

Ayçiçek yağının içine pamuk yağı ilave edilir, belki fındık yağı bile karıştırılıyordur. Yine pamuk yağı mısır yağı içine ilave ediliyordur.

Ayçiçeği yağı

Tüketiciye ayçiçeği yağı diye taahhüt ediliyorsa ayçiçeği yağı satılmalıdır. Tarım ve gıdadaki temel sorun aslında bu noktadan çıkmaktadır.

Gıdanın az ya da yetersiz olduğu durumlarda bu tip uygulamalar ortaya çıkmakta, bu durumun sonucunda da antibiyotikli süt, deterjanlı damacana suyu, eski peynirlerin eritilerek kaşar gibi eritme-tost peyniri olarak satılması; yarın da bilmem ne olduğu belli olmayan yoğurt ya da yumurta ya da ilaç kalıntılı meyve suyu ya da 20 kez ilaçlama yapılmış elma ya da armut ya da kiraz çıkabilir.

Dolayısıyla tarımsal üretimde halktan gizlenen ya da hasır altı edilen her uygulama daha fazla sayıda gıda güvenilmezliği sorunu ile karşı karşıya kalmamıza sebep olacaktır. Sonuç olarak Türkiye doğru bir yağ bitkileri üretim ve destekleme politikası ile kendi ihtiyacı olan sofralık yağ ihtiyacını karşılayabilir.

Kaynaklar

Ercan ÖZKAYNAK