Meltem Gözel, her güne sabah 07:00 de başlıyor. Gözel, daha güneş doğmadan seralarındaki mantarlarıyla ilgileniyor. Sabah kontrollerin bir parçası olarak, mantarlarının büyümesini yakından takip ediyor ve mantar yetiştiriciliğindeki en önemli faktörünün sıcaklık olduğuna dikkat çekiyor.
Gözel, “mantarlar bebek gibidir” diyor, “birinin ateşimi var, biri üşüdü mü” diye sürekli olarak sıcaklığı takip edip ayarlıyor.
Gözel’in 3 yıldır yapmış olduğu mantar yetiştiriciliği göz önüne alındığında, endüstri standartlarına göre kendisi halen bir “acemi”. Ancak mantar yetiştirmek Gözel ve çocuklarının hayatlarında yeni bir sayfa açmış.
1600 nüfusu ile, Nüfus bakımından Türkiye’nin en küçük ilçesi olan Konya’nın Yalıhüyük ilçesinde üretimini sürdüren Gözel’e göre burası, eşi ve çocuklarıyla birlikte yaşadıkları İstanbul’un koşuşturmacasından oldukça farklı.
2017 yılında, doğup büyüdüğü bu topraklara tekrar taşınma kararı alan Gözel, tarımın bölge için en önemli endüstri olduğunu biliyordu. 2018 yılında Orman ve Tarım Bakanlığının yerel temsilcileriyle yapmış olduğu görüşme sonrasında Gözel, mantar işletmesi kurmaya karar verdi.
Başlangıç maliyetleri düşük ve karanlık tutulabilecek bir alana ihtiyaç duyulan mantar yetiştiriciliği, ilk başlayanlar için uygun bir yetiştiriciliktir. Fakat mantar yetiştiriciliği ile ilgili hiçbir bilgisi olmayan Gözel, yardım arayışlarını sürdürürken kendisini, Uluslararası Tarım Kalkınma Fonu (IFAD) ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, İç Anadolu bölgesindeki her türden küçük ölçekli çiftçiyi desteklemek için ortak bir çabası olan Göksu Taşeli Havza Geliştirme Projesi’nin öğrenme programında buldu.
İlgili Ürünler
Tüm deneyim seviyelerinde olan mantar yetiştiricilerinin birbirlerine öğrettikleri ve birbirlerinden öğrendikleri bu program sayesinde Gözel, 20 yıllık deneyime sahip üreticilerden, 5 yıllık deneyime sahip üreticilere kadar tanıştığı herkesten yeni şeyler öğrendiğini söyledi.
Yılda 3 ila 5 büyüme döngüsü ve her hasatta yaklaşık 3 ton ürün veren mantar yetiştiriciliği, tipik olarak kazançlı bir ürün olması yanında, genellikle yüksek kalitesinden dolayı pazarlamaya ihtiyaç duymayan ya da az ihtiyaç duyan bir üründür. Bu özelliklerinden dolayı Gözel’in işleri kısa sürede gelişmeye başlayarak, aracılar vasıtasıyla mantarları Konya, Antalya ve Manavgat bölgelerine arz etmeyi başardı.
Projenin de desteği ile kısa sürede önce bir sera kuran Gözel sonrasında başka bir sera daha kurdu. Bugün 210 m2 üretim alanı olan Gözen, başkalarından öğrendiği gibi, bilgilerini diğer çiftçilere aktarıyor; tavsiye vermekten ve özellikle kadınların bu işe başlamasına yardımcı olmaktan mutluluk duymaktadır.
Başarısının haberi çok kısa sürede yayılan Gözel’in telefonu bugün, ülkenin her yerinden mantar işi kurmak isteyen insanlar tarafından hiç durmadan aranıyor.
Meltem Gözel işini gerçekten çok seviyor. Çünkü mantar sadece onu ve ailesini değil, kendisi gibi birçok kadını da destekliyor.