Etmenin Tanımı, Yaşayışı ve Hastalık Belirtileri
Nectria galligena Bres.‘nın neden olduğu dal kanseri önceleri elma ve armudun en tahripkâr hastalıklarından biri olarak bilinmekteydi. Daha sonra fındıkta da zararlı olduğu tespit edilmiştir.
Hastalık etmeninin miselyumu genellikle renksiz, silindirik ve bölmelidir. Peritesyumlar çoğunlukla yaraların kenarlarında, kavlamış ölü kabukların altında veya kabuk çatlaklarının içinde dağınık veya küme halinde bulunurlar. Parlak, canlı kırmızı renkli, küremsi veya armuda benzer şekildedir (Şekil 47). Altlarındaki kabuğa oldukca sıkı bir şekilde yapışmışlardır. Peritesyum içinde sayısız askus oluşmaktadır.
Hastalık nedeniyle fındıkların gövde ve dallarında ve bunlardan çıkan yan dal veya dalcıkların dip çevresinde kanserler görülür. Ayrıca kanserler dalların birbirine sürtünme yerlerindeki yara yerlerinde de oluşur.
Kanserler açık ve kapalı olmak üzere iki çeşittir (Şekil 48). Açık kanserler genellikle gövde ve dalların kabuklarında belirli, iç içe, eliptik kallus halkaları bulunan ve enfeksiyon merkezi çukurlaşmış ölü, lokalize olmuş açık, eski ve büyük yaralardır.
Kanser yaralarının büyümesi ve genişlemesi ilkbaharda oldukca hızlı olur ve merkezinde bulunan yan dalcık veya filiz daha sonraları buruşur, kurur ve ölürler. Kabuk ve kambiyum tabakasının ölümünü kısmen odun dokusunun da ölümü izler. Kanser yaraları 20 cm.’ye kadar ulaşabilir. Genç dallarda kapalı kanserler de görülür fakat bunlar da daha sonra açık kanserler haline gelir. Hastalık ülkemizde 450 metre yükseltiden sonra (bazı yerlerde 250-300 metre yükseltide de saptanmıştır) görülmekte ve don zararından dolayı yükseltiye paralel olarak yoğunluğu da artmaktadır.
Kanser yaralarının büyümesi ve genişlemesi ilkbaharda oldukca hızlı olur ve merkezinde bulunan yan dalcık veya filiz daha sonraları buruşur, kurur ve ölürler. Kabuk ve kambiyum tabakasının ölümünü kısmen odun dokusunun da ölümü izler. Kanser yaraları 20 cm.’ye kadar ulaşabilir. Genç dallarda kapalı kanserler de görülür fakat bunlar da daha sonra açık kanserler haline gelir. Hastalık ülkemizde 450 metre yükseltiden sonra (bazı yerlerde 250-300 metre yükseltide de saptanmıştır) görülmekte ve don zararından dolayı yükseltiye paralel olarak yoğunluğu da artmaktadır.
İlgili Ürünler
Fındık çeşitlerinin hastalığa duyarlılığı farklı olup en hassas çeşitler Foşa ve Mincane’dir. Ekonomik önemde verim kaybı yanında hastalık bahçelerin geleceğini tehdit etmektedir. Hastalık nedeniyle ocaklardaki ağaç sayısı azalmakta bazı ocaklar ise tamamen yok olmaktadır.
Fındıktaki enfeksiyon giriş yerleri don, kar, dolu nedeniyle oluşan yaralar ile hasat vb. işlemler sırasında oluşan yara ve çatlaklardır. Yüksek orantılı nem veya yağmur sayesinde peritesyumlardan boşalan askosporlar yine rüzgâr ve yağmur sayesinde yayılırlar. Gerekli şartlar ilkbahar ve sonbaharda sağlandığından hastalığın bulaşması bu aylarda olur. Etmen yaralardan giriş yaptıktan 2–3 yıl sonra tipik kanserler oluşur.
Fındık Dal Kanseri Mücadelesi
Kültürel Önlemler
- Bahçelerde inokulum kaynağı olan bulaşık dallar budanmalı ve budama artıkları bahçeden uzaklaştırılarak yakılmalıdır.
- Yüksek kesimlerde dona karşı nispeten dayanıklı çeşitler yetiştirilmelidir. Hastalığa duyarlı olduğu bilinen çeşitlerin (Foşa ve Mincane gibi) dikiminden kaçınılmalıdır.
Kimyasal Mücadele
Etkili bir kimyasal mücadelesi olmamakla birlikte, erken ilkbaharda ve hasattan sonra sonbaharda budamanın arkasından % 1’lik bordo bulamacı ile yapılacak ilaçlamalar, yara yerlerinden etmenin girişini engellemesi yönünden yararlı olabilir.
Kaynaklar
Bu makale, T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI’ndan alınmıştır. İçerikte hiçbir değişiklik yapılmamıştır.
Orijinal Makale
Dr. Kibar AK, Ebru GÜMÜŞ, Dr. Arzu SEZER, Çiğdem BULAM KÖSE, Dr. İlyas DELİGÖZ, Abdullah BALTACI, Ömür DUYAR, Ümit ESER, Nagehan ÇİL TURGUT, Demet ÇELİK ERTEKİN, Dr. Aynur KARAHAN, Dr.Vildan BOZKURT, Dr. Arzu AYDAR (2017). Fındık Entegre Mücadele Teknik Talimatı. Ankara: T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI