profil resmi
Batuhan Bilgin
Co-founder @hortiturkey, Istanbul

Hububatta Yüksek ve Kaliteli Verimin Anahtarı: İzli Ekim, Etkin Kök Boğazı ve Yaprak Hastalıkları Mücadelesi

5 Dakikalık Okuma
10 Ocak 2021 Pazar
Yetiştiricilik
Buğday tarlası
Özet
Son yıllarda dünyada yaşanan iklimsel değişim, tarımsal verimliliği olumsuz yönde etkilemeye devam ederken ülkemiz tarımını da ciddi anlamda tehdit ediyor.
0
Paylaş

Beklenmedik aşırı yağışlar, dolu, fırtına, kuraklık ve mevsim ortalamaları üzerinde seyreden sıcaklıklar gibi müdahale şansımızın olmadığı etkenler, tarımsal verimliliğimizi olumsuz yönde etkileyecek gibi görünüyor.

Bu olumsuzlukların yanında, müdahale edebileceğimiz alanları iyi yönetebilirsek, oluşabilecek kaybı en aza indirebilir ve karlılığımızı koruyabiliriz.

Hububat üretiminde bu yıl belkide geçmiş yıllardan çok farklı bir mücadele süreci yaşıyor olacağız. Hastalık, zararlı ve yabancı otlarla mücadelede zaman takvimimiz değişecek, ilaçlama sayılarımız farklılık gösterecektir.  

Bu mücadelede, üretim alanlarımızda yapacağımız sık kontroller, başarının en önemli anahtarı olacaktır.

Hububat yetiştiriciliğinde hastalık, zararlı ve yabancı otlara karşı;

  • Tohum ekimi dönemi
  • Kardeşlenme dönemi
  • Sapa kalkma dönemi
  • Başaklanma dönemi

gibi dört farklı dönemde müdahale edilir.  

Her dönemin kendine özgü problemleri vardır ve etkin mücadelede;

  • Doğru Teşhis
  • Doğru İlaç seçimi
  • Doğru zamanlama
  • Doğru uygulama

başarının 4 altın anahtarıdır.

Müdahalenin bu 4 anahtarın birinde bile aksaması ciddi verim kayıplarına neden olur.

Bazı yıllarda zarar %60-70 lere çıkarken, kalan % 30-40 üründe de kalite oldukça düşmektedir.

Tohum Ekim Dönemi

Neredeyse Ocak ayının ortasına geldiğimiz şu tarihte; bu dönemi çoktan geçmiş durumdayız. İhtiyacına uygun gübre ve ve bölgeye iyi adapte olmuş tohum ile toprağımızın ekime uygun bir şekilde hazırlandığını düşünelim. Tabi burada özellikle kök boğazı ve diğer tohum hastalıklarına karşı ilaçlama yapıldığını öngörüyoruz.

Sezon boyunca bu dört dönemde hububatın içine traktörümüzle kolayca girebilmemiz için alt yapının önceden iyi bir şekilde hazırlanmış olması gerekmektedir. Bu aşamada en önemli husus izli ekim dir.

İzli ekim, tüm dünyada yaygın bir şekilde uygulanan ve hububat alanlarına sezon boyunca kolayca müdahale edebileceğimiz bir metottur.

İzli ekim metodu nedense ülkemizde istenilen seviyeye bir türlü gelmedi.

Trakya dışında kalan bölgelerde bu metodun yaygın şekilde kullanımını maalesef göremiyoruz.

Çoğu üreticilerimiz baştan izli ekim yapmadığı için özellikle sapa kalkma ve bayrak yaprak döneminde hububatını traktörle çiğnemekten çekinmekte ve hatta bazı yıllarda göz göre göre hastalık yüzünden ciddi verim kaybı yaşamaktadır.

İzli Ekim Yapılmış Bir Tarla
İzli Ekim Yapılmış Bir Tarla

İzli Ekimin Faydaları

  • İzli ekimde bırakılan izler verim kaybına yol açar anlayışı mevcuttur. Oysa Dünyada yapılan çalışmalar göstermiştir ki izli ekimle dekarda %3 civarında alan boş kalmasına rağmen birim alandan alınan verim düşmemiş tam tersine artmıştır.
  • İzli ekim sayesinde bitki araları daha iyi havalanarak, hastalıkların gelişimini tetikleyen rutubetin kritik dönemlerde azalmasını sağlamaktadır.
  • İzli ekimde hektara en az 7-8 kg daha az tohum kullanılmaktadır. Bu miktarı ülke toplam alanına göre hesapladığımızda yıllık 70-80 bin ton tohum tasarrufu anlamına gelmektedir.

  • Diğer önemli konu ise; normal ekimde çiğnenen alanlardaki ekili hububat o ana kadar topraktaki gübreyi ve suyu kullanmış olur. Oysa izli ekim ile, ekim sırasında gübreden tasarruf sağlanır ve hatta üst gübre kullanımında ise, iz çevresindeki bitkilerin daha fazla gübre alınımını sağlamış oluruz.
  • İzli ekim ile, tarlada tohumdan hasata kadar olan süreçte traktörle yaptığımız her müdahalede aynı izi takip ederek izlerin daha fazla genişlemesini ve daha fazla alanın çiğnenmesini engellemiş oluruz.  
İzli ekim her bakımdan bizlere kolaylık sağlamakta ve verimliliğimizin artmasına yardımcı olmaktadır.

Şimdi biraz da hububat tarlamızda önümüzdeki 2. Dönem olarak tanımladığımız dönemde hastalık ve yabancı ot mücadelesi bakımından yapmamız gereken işlere değinelim.

Kardeşlenme Dönemi

Üreticilerimizin en çok hata yaptığı dönem ne yazık ki bu dönemdir. Uygulamayı düşündüğümüz ilacın, doğru ilaç olması için, bayimize gitmeden önce, “tarlamda hangi problemler var” sorumuzu kafamızda netleştirmemiz gerekir. Karşılaşacağımız hastalıklar, kök boğazı yanında külleme ve septoria gibi önemli hastalıklar da olabilir.

Fakat üreticileri bu dönemde bayilerden genelde kök boğazı ilacı talep eder. Kök boğazı ilacı diğer hastalıkları etkin bir şekilde çözmeyebilir. Bunun sonucunda hastalık devam edebilir ve tekrar ilaç kullanılması gerekebilir. Buda ekstra ilaç ve işçilik maliyeti anlamına gelmektedir.

Fungisit uygulamalarında hata yapılan diğer bir hususta, ilaçlama zamanının tespitidir.

Hava sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde gidişi özellikle hububat üretiminde kök boğazı hastalıklarının gelişimini tetiklerken, külleme ve septoria gibi hastalıkların erken çıkmasına neden olmaktadır.

İlgili Ürünler

Gece gündüz sıcaklık ortalamalarının bir haftadan daha uzun süre 10 derece üzerinde seyretmesi kök boğazı hastalıklarının gelişimi için uygundur.

Bu yılki iklim şartlarına bakıldığında, tarlalarımızın sık kontrolü oldukça önemlidir ve mücadelenin öne çekilmesi gerekebilir.

İlaç karışımları;

Bu dönemde dikkat edilmesi gereken diğer husus fungisitlerin, bazı yaprak gübreleri ve yabancı ot ilaçlarıyla karıştırılmasıdır. Bu karışımlar bazen hububata zarar (fitotoksite) verirken bazende etki düşüklüğü yaratabilir.

İlaçlama teknikleri konusu, ayrı ele alınması gereken çok önemli bir konudur. Burada çok basit üzerinden geçersek, herbisit ilaçlaması ile fungisit ilaçlama tekniği birbirinden tamamen farklıdır.

Herbisit uygulamalarında yelpaze dediğimiz (T-Jeet) meme kullanılırken, fungisit uygulamalarında konik tip memeleri kullanmamız gerekiyor.

Oysa genelde biz işçilikten tasarruf etmek için tek bir meme tipiyle iki farklı ilaç grubunu karıştırarak kullanıyoruz. Zorunlu olmadıkça bu iki ilaç grubu ayrı ayrı ve uygun meme tipi ile atılmalıdır.

Kardeşlenme dönemi
Kardeşlenme dönemi

Hububatta Herbisit Uygulamaları Artık Değişim Gösteriyor

Ülkemizde yabancı ot mücadelesi genel olarak 2. Dönem dediğimiz kardeşlenme döneminde yapılıyor.

Oysa bazı yabancı otlar ekimle birlikte çimlenirken, bazı türler ise daha geç çimlenmektedir. İdeal olan yöntem çimlenen yabancı otların 2-6 gerçek yaprak döneminde kontrol edilmesidir.

Bu günkü geleneksel mücadele anlayışı, kardeşlenme döneminde bir uygulama ile yabancı otların kontrol edilmesine yöneliktir. Bu durum erken çıkmış pek çok yabancı otun kardeşlenme dönemine kadar büyümesine ve hububatla rekabete girmesine neden olmakta ve verim kaybı yaratmaktadır.

Son yıllarda ülkemizde bazı yabancı otların farklı kimyasallara karşı direnç kazanmasıyla(SU ve FOP direnci) birlikte, yabancı ot mücadelesi ekim sonrası çıkış öncesi dönemde yapılmaya başlanmıştır.

Doğruyu söylemek gerekirse bu mücadele anlayışının gelişmesi hem sevindirici hemde verimliliği arttırıcı bir gelişmedir.

Sapa Kalkma Dönemi

Bu dönem aşağı yukarı kardeşlenme dönemindeki fungisit uygulamasından 25-30 gün sonrasına denk gelmektedir. Bu dönemde artık bir önceki uygulanan ilaçların etki süreleri bitmiş olur ve bitki olumsuz şartlara karşı savunmasızdır.

Bu mücadeleye üreticiler arasında ara dönem ilaçlaması denir. Çoğu üreticimiz bu dönemi ihmal eder. Halbuki hastalık seyrinin bu dönemde devam etmesi halinde hastalık başağa kadar devam edebilir ve hububata ciddi oranda zarar verebilir.

Bu dönemde seçilecek olan ilacında yine tarlanızdaki problemlere göre seçilmesi önemlidir. Bu dönemde yapılan ilaçlama aynı zamanda erken çıkan sarı pas riskini de azaltır.

Sapa kalkma dönemi
Sapa kalkma dönemi

Başaklanma Dönemi

Üreticilerin en çok ihmal ettiği ve kayıp yaşadığı dönem başaklanma dönemidir. Bazı üreticiler kardeşlenme veya sapa kalkma döneminde uygulanan ilaçların başak döneminde de yeterli olduğunu düşünürler. Fakat bu hayati bir hatadır.

Başaklanma dönemi
Başaklanma dönemi

Kardeşlenme ve sapa kalkma döneminde kullanılan hiç bir yaprak hastalığı ilacı, bayrak yaprak döneminde yapılacak olan uygulamanın alternatifi olamaz. Bu dönemde hava şartlarının hastalık gelişimi için uygun olması halinde ilaçsız alanlarda zararlanma %50-60 lara çıkabilir. Bu dönemde sarı, kahverengi pas ve başak fusaryumu en çok zarar oluşturan hastalıklardır. Seçilen ilacın her üç hastalığa karşı etkili olması başarılı mücadelenin anahtarıdır.

Bu dönemde uygulamalar bayrak yaprak dediğimiz, başağın altındaki son yaprak görüldüğünde yapılır. Bayrak yaprak verimin sigortasıdır. Eğer bu bayrak yaprağı ve altındaki diğer iki yaprağı kaybedersek verimimiz bahsettiğimiz oranlarda düşer ve kalan mahsul ise yemlik sınıfında değer bulur.

Bu dönemde hava şartları iyi takip edilmeli yağmur riski varsa vakit geçirmeden önlem alınmalıdır.

Unutulmamalıdır ki hastalık tarlada yayılır ve hakim olursa zararlanma olmuş demektir. Bu aşamadan sonra ilaçlamanın çok fazla bir faydası olmaz. Erkenden koruyucu olarak ilacın uygulanması başarı için kritiktir.

Sonuç olarak bahsettiğimiz 4 kritik dönemde hububatımızı etkin bir şekilde yönetirsek ürünü kaybetme riskimiz ortadan kalkacak verimliliğimiz artacaktır.

Her bakımdan beklentilerinize cevap aldığınız bir sezon geçirmeniz dileğimle.

Kaynaklar

Mustafa DERE