Tarım ve Orman Bakanlığı
T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı
Ziraai Mücadele Teknik ve İdari Müdürlüğü

Salkım Güvesi

Zararlı Mücadelesi
25 Aralık Cumartesi
Salkım Güvesi Mücadelesi & İlaçları
Özet
Salkım güvesi için kültürel önlemleri, doğal düşmanları, biyolojik, fiziksel ve kimyasal mücadele yöntemlerini öğrenin.
0
Paylaş

Tanımı, Yaşayışı ve Zarar Şekli

Kelebeğin kanat açıklığı 10-12 mm, boyu 6 mm kadardır. Üst kanatların zemini gri renkte olup üzeri gri-mavi, kahverengi, kızılımsı-sarı ve zeytin yeşili renklerle mozaik gibi işlenmiş bir görünümdedir (Şekil 5a). Alt kanatlar açık parlak gri renkte, açık sarı, mavi pırıltılıdır. Etrafı saçaklıdır. Erkek kelebeklerin vücudunun son kısmı ince uzundur. Dişilerinki ise yuvarlak ve daha geniştir.

Yumurta çok küçük olup genellikle mercimek biçimindedir. Genişliği ortalama 0,5 mm, uzunluğu 0,7 mm’dir. Yumurtalar bırakıldığında soluk sarı ve yeşil sarı karışımı bir renkte olup şeffaftır. Daha sonraları renk açılır ve gün ışığında sedef gibi pırıltılıdır (Şekil 5b).

Yumurtadan yeni çıkan larva yaklaşık 1 mm, olgun larva ise 9-10 mm boyundadır. Larvanın vücut rengi genellikle sarımsı yeşildir (Şekil 5c). Bazı hallerde olgun larva rengi beslenme durumuna göre değişiklik gösterebilir.

Larvanın baş kapsülü bal rengindedir. Her döneminde çok hareketlidir. Rahatsız edildiğinde salgıladığı ince bir iplikle kendini yere sarkıtır. Larva pupa olmadan önce asmanın gizli yerlerinde, örneğin asma kabukları altında veya çatlaklarında ördüğü beyaz bir kokon içinde beslenmeden hareketsiz olarak bir prepupa devresi geçirir. Aynı kokon içinde pupa olur. Pupa kahverengindedir (Şekil 5d).

Salkım güvesi kışı asma kabukları altında ya da diğer korunmuş yerlerde pupa halinde geçirir. İlkbaharda uygun orantılı nem ve sıcaklıkta (bu tarih bölgelere göre Mart, Nisan ya da Mayıs ayına rastlar) kelebekler görülür. Gündüzleri asmanın iç kısımlarında hareketsiz dururlar. Akşamüstü güneş battıktan sonra sıcaklığın +10°Cnin üstünde olduğu saatlerde uçuşmaya başlarlar. Bu uçuş gece yarısına kadar devam eder. Uçarak birkaç yüz metreye gidebilirler. Kelebekler için en uygun uçuş sıcaklığı 20-27°C ‘tır. Orantılı nem ise %40-70’dir. Kışlayan pupalardan çıkan kelebekler yumurtalarını çiçek tomurcukları, çiçekler veya çiçek saplarına bırakırlar. Bir dişi ortalama 60-70 yumurta koyar. Uygun koşullarda bu sayı 100’e çıkabilir. Bırakılan yumurtalardan 8-10 gün sonra larva çıkar. Yeni çıkan larva bir süre dolaştıktan sonra çiçek kılıflarını delip tomurcuk veya çiçek içine girer ve beslenir. Dört gömlek değiştirdikten sonra olgun larva, prepupa ve pupa olur.

Birinci dölün yaşam süresi 35-40 gün kadardır. İkinci döl larvaları korukta, üçüncü döl larvaları da olgunlaşma devresinde zararlı olurlar. Bu zamanda hava koşulları zararlının gelişme isteklerine daha uygun olduğundan bu döllerin gelişme süresi daha kısadır. Bir larva birden fazla tanede zararlı olur. Yurdumuzda genellikle üç döl verir. Ancak hava koşulları zararlının isteklerine uygun olan bölgelerde ve yıllarda dördüncü döl meydana gelir. Bu döl neferne üzümler üzerinde beslenir. Orta Anadolu’nun bazı bağ alanlarında da 2 döl vermektedir.

Salkım güvesi ergini, larvası, yumurtası ve pupası
Şekil 5. a) Salkım güvesi ergini b) Salkım güvesi yumurtası c) Salkım güvesi larvası d) Salkım güvesi pupası

Salkım güvesi larvaları bağda tomurcuk, çiçek, koruk ve olgun taneleri yemek suretiyle zararlı olurlar. Tomurcuk ve çiçek devresinde; larva tomurcuk ve çiçek içinde beslenir (Şekil 6a) ve bu anda salgıladığı ipliklerle tomurcuk ve çiçekleri birbirine bağlayarak çilkimleri küme haline getirir. Zarara uğrayan tomurcuk ve çiçekler dökülür. Bu nedenle de zarar derecesine göre ilerde çok seyrek veya az seyrek taneli salkımlar oluşur. Koruk ve olgun tanede zararı; tane içinde beslenmesi suretiyle gerçekleşir (Şekil 6b). Bu beslenme bir tane içinde olmayıp, birden fazla tanede larvanın yer değiştirmesiyle olur (Şekil 6b). Olgun üzümde beslenmede yer değiştirme daha sık olduğundan bir larvanın zarar verdiği tane sayısı bu devrede daha fazladır. Ayrıca olgun tanelerden akan şekerli su saprofit fungusların çoğalmasına da neden olur ve meydana gelen zarar kolaylıkla görülür (Şekil 6c).

Salkım güvesi yurdumuz bağlarının tümünün ekonomik öneme sahip bir zararlısıdır. Ürünü hem kalite hem de miktar yönünden etkiler. Yaş üzüm ihracatında ambalajlamada sorun olarak karşımıza çıkar. Zarar görmüş üzümlerden yapılan şarapların kalitesi düşük olur.

salkım güvesinin döl zararı
Şekil 6. a) Salkım güvesi 1. döl zararı b) Salkım güvesi 2. döl zararı c) Salkım güvesi 3. döl larva zararı d) Ascogaster quadridentatus ergini

Doğal düşmanları

Parazitoitleri

Ege Bölgesi’nde aşağıdaki türler belirlenmiştir.

Ascogaster quadridentata Wesmael (Hymenoptera: Braconidae)

Ergin vücudu 4-5 mm uzunluğunda olup siyah renklidir. Üzeri amorf şekillerle süslenmiştir.

Baş ve göğüs uzunluğu abdomen uzunluğu kadardır. Abdomenin göğüsle birleştiği yer incedir. Bacakların femur ve tibiaları kızılımsı sarı, tarsusları ise siyahımsı kızıl renktedir (Şekil 6d).

A. quadridentata yumurta-larva parazitoididir. Yumurtalarını L. botrana yumurtaları üzerine bırakır. Yumurtadan çıkan parazitoid larvası L. botrana larvasının üzerinde beslenerek konukçu larvayı zayıflatıp ölümüne neden olur. Gelişmesini tamamlayan parazitoit larvası, konukçu larvadan ayrılır ve bir kokon örerek içinde pupa olur. Pupadan 2-3 hafta içinde ergin çıkar. Yılda birkaç döl verir.

Bassus conspicus Wesm. (Hymenoptera: Braconidae)

Ergin vücudu 5-6 mm kadardır. Vücut tümüyle kızılımsı kahverengi görünmekle beraber baş ve göğüs rengi abdomenin renginden daha açıktır. Bacaklar sarımsı kahverengindedir. Dişide uzun bir ovipozitor bulunmaktadır. B. conspicus bir larva iç parazitoididir. Konukçu larva içinde beslenerek onun zayıflamasına ve ölümüne neden olur. Gelişmesini tamamlayan parazitoit larvası konukçusu olan larvayı terk eder ve asmanın gizli yerlerinde ördüğü bir kokon içinde pupa olur.

Phytomytera nitidiventris Rond (Diptera: Tachinidae)

Ergin baş kısmı siyah, toraks hafif grimsi ve kanatlar zar gibidir. Vücut uzunluğu 3 mm’dir. Pupaları uzun eliptik, uçlarda dış bükey olup renk donuk kırmızıdır. P. nitidiventris ergini yumurtalarını L. botrana larvası üzerine bırakır. Yumurtadan çıkan larva, konukçu larvanın içine girer ve beslenir. Her iki larvanın da gelişmesi aynı zamanda olur. Parazitoit larvası, emerek içini boşalttığı konukçu larvanın içinde pupa olur. Parazitoidin faaliyeti haziran ortasında başlar, ekim ortasına kadar devam eder.

Trichogramma euproctidis Girault (Hym: Trichogrammatidae)

Ergin baş kısmı, toraks açık sarı ile kahverengi arasında değişmekte olup vücut rengi çoğunlukla ortam sıcaklığına bağlıdır. Kanatlar şeffaf olup kenarlarında saçak kıllar, kanat alanlarında da ince kıllar bulunmaktadır (Şekil 7a). Trichogramma türleri çok küçük olup vücut uzunlukları yaklaşık 0,20 mm’dir. Erginleri yumurtasını konukçu yumurtası içine bırakır (Şekil 7b). Konukçu embriyosu ile birlikte gelişip konukçu yumurtasından ergin olarak çıkar ve konukçusunun ölümüne neden olur. Pestisit kullanımının az olduğu bağlarda uygun koşullarda T. euproctidis’in faaliyeti mayıs ayında başlayıp eylül ortasına kadar devam edebilir.

salkım güvesi doğal düşmanları
Şekil 7. a) Salkım güvesi’nin yumurta parazitoidi Trichogramma euproctidis b) Parazitli Salkım güvesi yumurtası

Ege Bölgesi’nde ayrıca; yumurta parazitoiti T. brassicae Bezdenko (Hym: Trichogrammatidae), larva parazitoitleri olarak Campoplex capitator Aubert, Pristomerus vulnerator Panzer (Hym.: Ichneumonidae) ve Therophilus ( Bassus) tumidulus (Nees) (Hym.: Braconidae), pupa parazitoitleri olarak da Pimpla spuria Gray ve P. turionella (L.) ile Dicaelotus erythostoma Wesm. (Hym.: Ichneumonidae) saptanmıştır.

Akdeniz Bölgesi’nde Ascogaster sp. ve Meteorus rubens Nees (Hym.: Braconidae) türleri; Marmara Bölgesi’nde ise Dicaelotus sp. (Hym.: Ichneumonidae), Theroscopus hemipterus Grav.(Hym.: Ichneumonidae), Pimpla contemplator Müll. (Hym.: Ichneumonidae) türleri pupa parazitoitleri olarak belirlenmiştir .

Predatörleri

Coleoptera, Neuroptera, Hymenoptera ve Hemiptera takımlarına bağlı 30 kadar predatörü bulunmaktadır. Bunlardan Ege Bölgesinde zararlının avcısı olarak en yaygın bulunan tür Chrysoperla carnea Stephens’dır (Şekil 8). Diğer avcılar Örümcekler (Araneae) ve Orius spp.’dir.

salkım güvesi doğal düşmanları
Şekil 8. a) Chrysoperla carnea ergini b) Chrysoperla carnea larvası

Bağlarda saptanan diğer predatörler aşağıda verilmiştir.

Parazitoitleri

  • Nabis punctatus L. Hem.: Nabidae
  • Orius minutus (L.) Hem.: Anthocoridae
  • Orius niger (W) Hem.: Anthocoridae
  • Chrysoperla carnea Stephens Neu.: Chrysopidae
  • Salticus scenicus (Clerck) Araneae: Salticidae
  • Synegeles dalmaticus (Keyserling) Araneae: Salticidae
  • Synegeles dalmatensis (Keyserling) Araneae: Salticidae
  • Ballus chalybeius (Walckenaer) Araneae: Salticidae
  • Evarcha falcata (Clerck) Araneae: Salticidae
  • Philaeus chrysops (Poda) Araneae: Salticidae
  • Phlegra fasciata (Hahn) Araneae: Salticidae
  • Oxyopes lineatus Latreille Araneae: Oxyopidae
  • Oxyopes heterophthalmus (Latreille) Araneae: Oxyopidae
  • Tibellus oblongus (Walckenaer) Araneae: Philodromidae
  • Erigone dentipalpis (Wider) Araneae: Linyphiidae
  • Lepthyphantes zimmermanni Bertkau Araneae: Linyphiidae
  • Thomisus onustus Walckenaer Araneae: Thomisidae
  • Uloborus walckenaerius Latreille Araneae: Uloboridae
  • Steatoda grossa (CL. Koch) Araneae: Theridiidae
  • Anystis baccarum (L.) Acarina: Anystidae

Salkım Güvesinin Mücadelesi

Kültürel Önlemler

Salkım güvesi larvalarının faaliyeti için sıcaklık ve orantılı nem bakımından asmanın iç ve alt kısımları daha uygundur. Bu nedenle asmayı askıya almak, aralamayı ve uç almayı asmanın iç kısmını havadar tutacak şekilde yapmak, bağı otlu bırakmamak, kavlamış kabukları ve bitki artıklarını uzaklaştırmak zararlının faaliyetini azaltmak bakımından yararlı olur.

Biyolojik Mücadele

Bağ alanlarında bulunan doğal düşmanların korunmasına ve etkinliklerinin arttırılmasına yönelik önlemler alınmalıdır. Öncellikle çevreye ve doğal düşmanlara etkisi düşük seçici pestisitler uygulanmalıdır.

Örneğin, larvaların beslenmesi yoluyla bünyelerine giren ve ölümlerine yol açan ruhsatlı biyopreparatlar uygulanabilir. Bağ kenarında doğal düşmanlar için çok yıllık barınak bitkiler (yabani gül ve böğürtlen) ve besin kaynağı (av, polen, nektar) olan nane, yabani havuç ve rezene gibi çiçekli bitkiler korunmalı, eğer mevcut değilse bağ yakınlarında yetiştirilmelidir.

Biyoteknik Mücadele

Çiftleşmeyi Engelleme (ÇE) Tekniği

Çiftleşmeyi engelleme ya da şaşırtma tekniği, dişi böceklerin çiftleşme çağrısı olarak salgıladığı feromonun yapay olarak üretilip yayıcılarla belirli bir alana dağıtılması sonucu yoğun bir koku bulutu oluşturulması ve böylelikle erkeklerin dişilere çiftleşme amacıyla ulaşmasının engellenmesi olarak tanımlanabilir. Çiftleşmemiş dişilerin bıraktığı yumurtalardan larva meydana gelemeyeceği için üzümde zarar meydana gelmez. Bu tekniğin aynı alanlarda üst üste uygulanması ile zararlı popülasyon yoğunluğu giderek azalır.

Oto-Şaşırtma Tekniği

Yeni bir teknoloji olan oto-şaşırtma tekniği, uygulama şekli açısından klasik çiftleşmeyi engelleme tekniği ile benzerlikler gösterir. Ancak çalışma prensibi farklıdır. Elektrostatik özelliğe sahip bir tozun dişi feromonu ile karıştırılarak hedef alana uygulanması esasına dayanır. Hedef alana uygulandığında, dişi feromonu tarafından cezbedilen erkek kelebekler, feromon ile karışık halde bulunan elektrostatik toza değdikleri anda vücutlarına bulaşan ve kendi antenlerini kaplayan dişi feromonu nedeniyle hem dişileri bulup çiftleşemez, hem de uçtukları yönde yanlış feromon izi oluşturarak diğer erkekleri şaşırtırlar. Üstelik feromonun bulaştığı erkek kelebekler etrafta bulunan dişi ve erkek kelebekler tarafından dişi olarak algılandığı için tesadüfen dişilere ulaşsalar bile çiftleşme istekleri reddedilir. Dişilerin bıraktığı yumurtalar döllenemediği için zarar giderek azalır.

Uygulanacak alanın büyüklüğü: Bu yöntemin uygulanacağı bir ya da birden fazla bağ alanının büyüklüğü en az 160 dekar olmalıdır. Uygulama yapılacak alan, geniş bir bağ alanının köşesinde kalıyor ise yani iki tarafında bağ yoksa bu alan en az 120 dekar olmalıdır. Eğer etrafında 100 m’ den daha yakın bağ yoksa uygulama alanının büyüklüğü 50 dekar’a kadar düşebilir.

Uygulama zamanı: Yöntem, seçilen alanda kışlayan dölün ilk kelebeklerinin eşeysel çekici tuzaklarda yakalanması ile birlikte (örneğin Ege Bölgesi’nde mart sonu-nisan başı) hemen uygulanmalıdır.

İlgili Ürünler

Uygulama dozu: Çiftleşmeyi engelleme tekniğinde kullanılan Isonet L veya RAK 2 PRO yayıcıları sınır uygulaması dahil bağda dekara yaklaşık 60 adet, oto şaşırtma tekniğinde kullanılan Exo yayıcıları ise dekara 18 adet olacak şekilde uygulanmalıdır. Uygulamada kenar sıraları ve ağaçlar dahil dekara 75 adet’ ten fazla yayıcı asılmamalıdır.

Uygulama şekli: Her biri 172 mg feromon (E,7-Z,9-dodecadienyl acetate) içeren Isonet-L yayıcıları sıra arasının ortalama 3 m olduğu bağlarda bağın içerisine sıra üzerinde 6,5-7 m de bir, kenarlarda 2 m’ de bir sürgünlere asılmalıdır (Şekil 9a). Böylece bağ içerisinde yaklaşık her 21 m2’ ye bir yayıcı düşecektir. Her biri 250 mg E,7-Z,9-dodecadienyl acetate + 130 mg 12 AC dodecyl acetate içeren RAK 2 PRO yayıcıları ise bağın içerisine sıra üzerinde yaklaşık 6,5 m de bir, kenarlarda 2 m’ de bir sürgünlere asılmalıdır (Şekil 9b). Böylece bağ içerisinde yaklaşık her 20 m2’ ye bir yayıcı düşecektir.

Her biri 10 mg E,7-Z,9-dodecadienyl acetate içeren Exo yayıcıları bağın içerisinde üç sırada bir olmak üzere sıra üzerinde yaklaşık 6 m ara ile, bağın kenar sıralarında 2 m ara ile sürgünlere asılmalıdır (Şekil 9c). Bağın içerisinde yaklaşık her 56 m²’ ye bir yayıcı düşmelidir.

Yayıcılar sürgünlerin gövdeye yakın kısmına asılırsa bağda yapraklanma arttığında bu yayıcıların gölgede kalması sağlanmış olur. Ortam sıcaklığı arttıkça yayıcılardan daha fazla koku salındığı bilinmektedir. Yayıcılar gölgede kaldığı sürece sıcak yaz aylarında ihtiyacımızdan fazla koku salgılanmamış olur. Bağın içinde veya kenarında bulunabilecek meyve ağaçlarının da dallarına çepeçevre 2 m de bir, yerden 2 m yüksekliğe yayıcı asılmalıdır. Uygulama alanına 80 m den daha yakın bir mesafede başka bir ilaçlı bağ varsa sadece ilk 30 m lik komşu kısmına her sırada 6,5-7 m de bir yayıcı asılarak tampon uygulaması yapılmalıdır.

Yanyana birden fazla bağa uygulama yapılması durumunda:

  • İki bağın arası 5 m den az ise aralarında kalan kenar sıralara bağların iç sıralarında olduğu gibi 6,5-7 m de bir, diğer 3 kenarındaki sınırlara 2 m de bir yayıcı asılır.
  • Mesafe 5-10 m arasında ise iki bağın arasındaki kenar sıralara 5 m de bir, diğer 3 kenarındaki sınırlara 2 m de bir yayıcı asılmalıdır.
  • Mesafe 10 m den fazla ise hem arada kalan kenar sıralara hem de diğer 3 kenara 2 m de bir yayıcı asılmalıdır.
  • Yayıcılar asıldıktan sonra Salkım güvesi’nin 1. dölüne ait bulaşma oranı % 6 ve üzerinde ise ÇE yöntemi ile birlikte yararlıların desteklenip korunması için 1. döle karşı biyolojik bir preparat kullanılarak başlangıç populasyonu düşürülmelidir.

Bu yöntem üstüste her yıl aynı bağda uygulandığı takdirde o bağda Salkım güvesi sayısı azalacağı ve doğal düşman sayısı artacağı için genellikle 2. yıldan itibaren yöntem tek başına yeterli hale gelebilmektedir.

bağdaki feromon yayıcıların asılma şekilleri
Şekil 9. a) Isonet-L feromon yayıcısının asılma şekli b) RAK 2 PRO feromon yayıcısının asılma şekli c) Exo feromon yayıcısının asılma şekli

Salkım güvesi mücadelesinin yönetimi

Salkım güvesi mücadelesinde en önemli faktörlerden birisi bağda mücadeleyi gerektirecek yoğunluğun bulunup bulunmadığını belirlemek, ilaçlama zamanlarını ve sayılarını doğru olarak saptamaktır. Bunun için eşeysel çekici tuzaklar, etkili sıcaklıklar toplamı, yumurta açılımının takibi, alacakaranlık sıcaklıkları ve fenolojik dönemler gibi kriterlerden yararlanılacaktır.

Eşeysel çekici tuzaklar

Bağlarda gözler uyanmadan önce, 1 Ocak’tan itibaren maksimum sıcaklıklar toplamı 1000°C’ye yaklaştığında (örneğin Ege Bölgesi’nde mart başı veya sonu) eşeysel çekici tuzaklar hektara 1 adet olmak üzere salkım seviyesinde ve hakim rüzgar yönünde asmaya asılır (Şekil 10a). Sayımlarda ilk kelebek (Şekil 10b) yakalanıncaya kadar haftada 2-3, ilk kelebekten sonra haftada 1-2 gün kontrol edilerek yakalanan kelebekler kaydedilir. Her sayımdan sonra tuzak yapışkanı bir spatula ile karıştırılarak yayılır. Tuzak kapsülleri 4-5 haftada bir el değmeden değiştirilip eski kapsül bağdan uzaklaştırılır. Bozulan ve eskiyen tuzaklar yenisi ile değiştirilir. Kontrol ve sayımlar hasat zamanına kadar sürdürülür. Sayımlar sonunda elde edilen veriler haftalık olarak değerlendirilip uçuş eğrileri çizilir. Kelebek sayısı maksimuma yaklaştığında bağda yumurta kontrollerine başlanır ve yumurta içinde embriyo gelişmesi izlenerek larva çıkışı tahmin edilir.

Etkili sıcaklıklar toplamı

Bağa 1 Ocak’tan itibaren yerleştirilmiş olan ve diyagramları her hafta düzenli olarak değiştirilen termohigrografların sıcaklık ayarları maximum-minimum termometre ile karşılaştırılarak yapılır.

Diyagramlardan elde edilen günlük ortalama [(min.+maks.): 2] sıcaklık değerinden, Salkım güvesi’nin gelişme eşiği olan 12°C çıkarıldıktan sonra elde edilen günlük etkili sıcaklık değerleri toplanır. Elde edilen toplam 1. döl için 120 gün derece (g. d); 2. döl için 520 g. d; 3. döl için, daha önceki yılların değerlerine (1047 g. d.) yaklaştığında yumurta kontrollerine başlanarak ilk larvanın çıkışı tahmin edilir. İlk larva çıkışı ile birlikte ilaçlama yapılır.

Yumurta açılmasının takibi

Tuzaklarda ilk kelebeklerin görülmesinden itibaren tomurcuklar veya meyve salkımlarında haftada 1-2 defa yumurta aranır. Yumurta ilk bırakıldığında şeffaf ve parlaktır (Şekil 10c). Larva çıkışından yaklaşık bir gün önce larva baş kapsülü yumurta içerisinde belirgin hale geldiği için buna yumurtanın “karabaş devresi” denir (Şekil 10d). Bulunan yumurtalar işaretlenip renk değişimleri ile larva çıkışları izlenir ve kaydedilir. Bu amaçla her sayımda en az 100 salkım incelenir.

Salkım güvesi kelebeklerinin optimum yumurtlama sıcaklığı 20-25°C’dir. 34°C’ye kadar yumurtlama yavaş yavaş azalır. 34°C’nin üzerinde yumurtlama olmaz. Aynı zamanda orantılı nemin %40-50’nin altında olması ve ortamda çiğ de bulunmaması halinde dişi kelebekler steril kalmaktadır. Bu sayılan koşulların söz konusu olduğu yıllarda diğer bütün koşullar oluşsa dahi ilaçlamaya karar verilmeyip, yumurta kontrollerine devam edilir.

Salkım güvesi eşeysel çekici tuzağı
Şekil 10. a) Salkım güvesi eşeysel çekici tuzağı b) Tuzakta Salkım güvesi erginleri c) Yeni bırakılmış Salkım güvesi yumurtası d) Salkım güvesi karabaş yumurtası

Alacakaranlık sıcaklıkları

Salkım güvesi 1. döl erginlerinin çiftleşip yumurta bırakabilmesi için üst üste iki gün alacakaranlık sıcaklığının Ege Bölgesi’nde 15-16°C, Akdeniz Bölgesi’nde 14°C’nin üzerinde seyretmesi ve bu durumun ilerideki günlerde de devam etmesi gerekir. Yukarıdaki koşullar gerçekleştiğinde bağda yumurta kontrollerine başlanır.

Fenolojik dönemler

Bağda ilk ergin çıkışından itibaren hasada kadar fenolojik dönemler düzenli olarak izlenir (Ek 2) ve kayıtlar tutulur. Salkım fenolojisinin, ilk larva çıkışlarının olacağı tahmin edilen tarihte larva beslenmesine uygun olup olmadığı, üzüm çeşitleri arasındaki fenoloji farklılığı dikkate alınarak ilaçlamaya karar verilir. Yukarıda döllere göre verilen etkili sıcaklıklar toplamı değerlerine yaklaşıldığı tarihlerde, fenoloji, bölgelere göre 1. döl. için, tomurcuk-çiçek; 2. döl için, koruk; 3. döl için, tatlanma başlangıcı veya olum döneminde olmalıdır.

Birinci dölde ilaçlama zamanının saptanması:

  • Ovisit (yumurta) etkili bir insektisit kullanılacaksa eşeysel çekici tuzaklarda yakalanan kelebek sayılarına göre çizilen uçuş eğrisinde henüz tepe noktasının oluşmayıp yükselmenin devam etmesi, larvisit etkili bir insektisit kullanılacaksa uçuş eğrisinde tepe noktasının oluşması,
  • Birinci dölde akşamüstü (alacakaranlık) sıcaklıklarının üst üste en az iki akşam 15°C’ nin üzerinde olması ve sonraki günlerde de devamlılık göstermesi halinde yumurtlama gerçekleştiği için larvisit kullanılacaksa bu koşulun oluşması beklenir.
  • 1 Ocak’ tan itibaren etkili sıcaklıklar [(günlük min. 0°C+maks. 0°C): 2)-12 0°C] toplamının 120 gün-dereceye yaklaşması veya bu dereceyi bulması halinde larva çıkışları başlamaktadır. Larvisit uygulaması için etkili sıcaklıklar toplamının 120 gün-dereceye yaklaşması veya bu dereceyi bulması, ovisit uygulaması tercih edilecekse etkili sıcaklıklar toplamının en geç 95-100 gün-dereceye ulaşması,
  • Salkım fenolojisinin larvaların beslenmesine uygun çiçek tomurcuğu döneminde olması,
  • Yukarıdaki veriler ışığında belirtilen şartların mevcut olması ile ya bağda henüz yumurta bırakılmadan ovisit uygulaması ya da ilk larva çıkışı ile larvisit uygulaması yapılacaktır.


İkinci dölde ilaçlama zamanının saptanması:

  • Ovisit kullanılacaksa eşeysel çekici tuzaklarda yakalanan kelebek sayılarına göre çizilen uçuş eğrisinde henüz tepe noktasının oluşmayıp yükselmenin devam etmesi, larvisit kullanılacaksa uçuş eğrisinde tepe noktasının oluşması,
  • 1 Ocak’ tan itibaren etkili sıcaklıklar toplamının 520 gün-dereceye yaklaşması veya bu dereceyi bulması halinde larva çıkışları başlamaktadır. Larvisit uygulaması için etkili sıcaklıklar toplamının 520 gün-dereceye yaklaşması veya bu dereceyi bulması, ovisit uygulaması tercih edilecekse etkili sıcaklıklar toplamının en geç 450-460 gün-dereceye ulaşması,
  • Salkım fenolojisinin koruk döneminde olması,
  • Yukarıdaki veriler ışığında belirtilen şartların mevcut olması ile ya bağda henüz yumurta bırakılmadan ovisit uygulaması ya da ilk larva çıkışı ile larvisit uygulaması yapılacaktır.

Üçüncü dölde ilaçlama zamanının saptanması:

  • Ovisit kullanılacaksa eşeysel çekici tuzaklarda ilk kelebeklerin yakalanmaya başlaması, larvisit kullanılacaksa uçuş eğrisinde tepe noktasının oluşması,
  • 1 Ocak’ tan itibaren etkili sıcaklıklar toplamının 1047 gün-dereceye yaklaşması veya bu dereceyi bulması halinde larva çıkışları başlamaktadır. Larvisit uygulaması için etkili sıcaklıklar toplamının 1047 gün-dereceye yaklaşması veya bu dereceyi bulması, ovisit uygulaması tercih edilecekse etkili sıcaklıklar toplamının en geç 970-980 gün-dereceye ulaşması,
  • Günlük sıcaklıklar 25°C’ nin üstüne çıktığında yumurtlama azalmaya başlar, sıcaklığın 34°C’ yi bulması ve bunun üzerine çıkması halinde dişilerin yumurtlaması durmaktadır. Aynı zamanda orantılı nemin de % 40-50’ nin altında olması ve ortamda çiğ de bulunmaması halinde dişiler steril kalmaktadırlar. Bu koşulların sözkonusu olduğu yıllarda diğer bütün koşullar oluşsa dahi ilaçlamaya karar verilmeyip, yumurta kontrollerine devam edilmelidir.
  • Salkımlarda tanelerin tatlanmaya başlaması,
  • Yukarıdaki veriler ışığında belirtilen şartların mevcut olması ile ya bağda henüz yumurta bırakılmadan ovisit uygulaması ya da ilk larva çıkışı ile larvisit uygulaması yapılacaktır.

Kimyasal Mücadele

Yukarıda ayrıntılı olarak bahsedilen Salkım güvesi ilaçlama zamanının saptanmasında eşeysel çekici tuzaklar, etkili sıcaklıklar toplamı, yumurta açılımının takibi, alacakaranlık sıcaklıkları ve fenolojik dönemler gibi kriterlerden yararlanılmaktadır. Ege Bölgesi’nde maksimum kelebek uçuşları ile ilk larva çıkışları arasındaki süre 1. döl için yörelere göre minimum 1, maksimum 35 gün olarak ortaya konmuştur. İkinci dölde maksimum kelebek uçuşları ile ilk larva çıkışı minimum aynı gün olabilmekte, aradaki süre maksimum 23 güne kadar çıkabilmektedir. Üçüncü dölde ise maksimum kelebek uçuşlarından minimum 19 gün önce ve maksimum 14 gün sonra ilk larva çıkışı gerçekleşebilmektedir.

İlaçlamalara karar verilirken yalnız 1. dölde akşamüstü sıcaklıklarının, hem 1. hem de 2. ve 3. döllerde maksimum uçuşlar, etkili sıcaklıklar toplamı ve fenoloji takibinin yanı sıra yumurta kontrollerine göre ilk larva çıkışlarının da göz önünde bulundurulması gereklidir.

Orta Anadolu Bölgesi’nde zararlının 2 döl verdiği saptandığından 2 ilaçlama yeterlidir. Birinci döl için maksimum uçuştan 5-6 gün sonra, 2. döl için maksimum uçuştan hemen sonraki gün ilaçlama yapılmalıdır.

Akdeniz Bölgesi’nde Salkım güvesi 3 döl vermektedir. Birinci dölde bağın fenolojisini, etkili sıcaklıklar toplamını, bu bölgedeki kelebek uçuşlarını ve alacakaranlık
sıcaklığının 14°C’yi aştığı günleri takip ederek bir ilaçlama yapılabilir. İkinci ve 3. döllere karşı maksimum uçuşlar, etkili sıcaklıklar toplamı, bağın fenolojisi ve yumurta açılımı takip edilerek ilaçlamalar yapılır.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Salkım güvesi 3 döl vermektedir. Birinci döle karşı bağın fenolojisini, bu bölgedeki maksimum kelebek uçuşlarını, etkili sıcaklıklar toplamını, alacakaranlık sıcaklığının 14°C’yi aştığı günleri ve yumurta açılımını takip ederek bir ilaçlama yapılabilir. İkinci ve 3. döllere karşı maksimum uçuşlardan 5-6 gün sonra larva çıkışıyla birlikte yapılacak iki uygulama yeterlidir.

Zararlının ekonomik zarar eşiği olan bulaşma oranı %1 olarak saptandığında ilaçlamaya karar verilir.

Kaynaklar

Bu makale, T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI’ndan alınmıştır. İçerikte hiçbir değişiklik yapılmamıştır.

Orijinal Makale

Dr. F. Özlem ALTINDİŞLİ, Dr. Öncül K. CANER, Dr. Ercan CANIHOŞ, Dr. N. Mükerrem ÇELİKER, Dr. Emre EVLİCE, Dr. Nurdan GÜNGÖR SAVAŞ, Dr. Bilgin GÜVEN, Dr. Aydan KAYA, Özen MERKEN, Dr. Serkan ÖNDER, Dr. Fatma ÖZSEMERCİ, Dr. Naim ÖZTÜRK, Dr. Dilek POYRAZ, Dr. Nursen ÜSTÜN, Dr. Yıldız SOKAT, Abdullah YILMAZ (2017). Bağ Entegre Mücadele Teknik Talimatı. Ankara: T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI