Etmenin tanımı, yaşayışı ve hastalık belirtileri
Fungus, yaprak, sürgün ve ağaç üzerindeki mevsimsiz meyveler üzerinde miselyum ve konidiospor olarak kışı geçirir. Konidiosporlar yapraklar üzerinde daha çok bulunur. Ağaç üzerinde kalan ve yere dökülen enfekteli yapraklar hastalığın yayılmasında önemlidir. Sürgün gelişim dönemlerindeki genç yapraklar ve sürgünler, hastalığa karşı oldukça duyarlıdır. Bu dönemlerdeki yağmur, yağmurlama sulama, aşırı sulama ve çiğ hastalığı artıran faktörlerdir.
Hastalık genellikle genç sürgün, genç yaprak ve yeşil meyve kabuğu üzerinde ortaya çıkar. Başlangıçta yapraklarda 1 mm veya daha küçük olan lekeler zamanla büyür (Şekil 124a). Hastalık yaprakların delinmesine, yırtılmasına, sararıp dökülmesine, genç sürgünler üzerinde yanıklık biçiminde kurumuş kısımların meydana gelmesine, daha ileri durumlarda ise yaprakların tamamen kurumasına neden olur (Şekil 124b). Hastalık yaşlı yapraklarda, genç yapraklardaki kadar etkili değildir. Genç yaprakların hasta kısımlarındaki lekeler siyahlaşır, buna karşılık daha yaşlı yapraklarda ise etrafı sarı hale ile çevrili kahverengi lekeler oluşur. Bu lekelerin meydana getirdiği belirtileri taşıyan yaprakların bazıları dökülmeden ertesi mevsime kalabilir.
Bazı hallerde hastalık belirtileri, bir kısım kimyasal maddelerin ve rüzgar gibi çevre koşullarının oluşturduğu zararlanma belirtileriyle karıştırılabilir. Bu durumda belirtinin oluştuğu dokudan sağlam kısma uzanan yaprak damarları incelenir, damar etrafındaki dokulardan ölmüş kısımlar tespit edilirse belirtilerin hastalıktan ileri geldiği anlaşılır.
Meyvelerdeki belirtiler, ilk bulaşmadan yaklaşık 4 gün sonra meydana gelir. Çukurlaşmış kahverengi veya siyah lekeler şeklinde görülür. Bu lekelerin etrafı sarımsı-yeşil bir hale ile çevrilidir. Özellikle petal yaprakların dökülmesinden hemen sonra enfekte olan meyveler, herhangi bir leke oluşumu göstermeksizin dökülür. Ağaç üzerinde uzun süre dökülmeden kalan hastalıklı meyvelerin kabukları üzerindeki lekelerin altında bir yara dokusu oluşur. Bu doku, ölü kısmın kabarmasına neden olarak, kuşgözü benzeri belirtileri meydana getirir (Şekil 124c). Enfeksiyon sırasında meyve ne kadar yaşlı ise, kabuk üzerinde meydana gelen lekelerin büyüklüğü de o kadar sınırlı kalır. Hastalığın meydana getirdiği çukurlar dolu zararını andırır.
Hastalığın konukçuları turunçgildir. Özellikle Mineola, Tangelo ve Kaba limon hastalığa çok duyarlıdır. Hibrit mandarin çeşitlerinde hastalık oldukça yaygındır.
Turunçgilde Kahverengi Leke Mücadelesi
Kültürel Önlemler
- Yeni kurulan bahçelerde dikim sıklığı iyi bir hava sirkülasyonu sağlayacak şekilde yapılmalıdır.
- Budama, ağaç tacında iyi bir havalanma sağlayacak şekilde yapılmalıdır
- Hızlı sürgün gelişimini teşvik eden sık ve fazla azotlu gübrelemeden kaçınılmalıdır.
- Sürgün gelişimini arttıran sert budamadan kaçınılmalıdır.
- Aşırı sulama yapılmamalıdır.
- Ağaç tacı üzerinde uzun süre ıslaklık oluşturacak biçimde yağmurlama sulama yapılmamalıdır.
Kimyasal Mücadele
İlk ilaçlama: Sürgünler yaklaşık 5-10 cm uzunluğa ulaştığı ve ilk hastalık belirtileri görüldüğünde yapılır. Kullanılan ilacın etki süresi dikkate alınarak meyveler yaklaşık 4 cm çapa ulaşıncaya kadar ilaçlamalara devam edilir.
İlgili Ürünler
Hastalığın mücadelesinde kullanılacak bitki koruma ürünleri aşağıda verilmiştir.
Turunçgilde Kahverengi Leke İçin Kullanılabilecek İlaçlar
Etkili madde adı ve oranı(%) | Formülasyon tipi | Doz (100 litre suya) | Son ilaçlama ile hasat arası süre (gün) | Etki mekanizması* |
---|---|---|---|---|
Güvenli olarak tavsiye edilen ilaçlar | ||||
Kresoxim-Methyl %50 | WG | 25 g | 35 | 11 |
Propineb % 70 | WP | 250 g | 28 | M3 |
Tebuconazole 250 g/l | EW | 100 ml | 21 | 3 |
Trifloxystrobin % 50 | WG | 20g | 28 | 11 |
Geçici olarak tavsiye edilen ilaçlar | ||||
Bakır hidroksit % 50 | WP/WG | 300 g | 7 | M1 |
Bakır hidroksit 361.1 g/l | SC | 200 ml | 7 | M1 |
Bakır hidroksit % 40 | DF | 300 g | 14 | M1 |
Bordo bulamacı (kalsiyum hidroksit + bakır II sülfat) + Mancozeb 12+30 % ** | WG | 400 g | 14 | M1 |
Bakır sülfat pentahidrat 65.82 g/l | SC | 250 ml | - | M1 |
150 g/l Difenoconazole +150 g/l Propico- nazole | EC | 50 | 21 | 3,3 |
% 35 Metalik Bakıra Eşdeğer Bakır oksiklorür | WP | 300 g | 14 | M1 |
136 g/l Bakır hidroksit + 136 g/l bakır oksiklorür | SC | 300 ml | 14 | M1,M1 |
% 14 Bakır hidroksit +(%14 Bakır oksitklorür) | WG | 250 g | 14 | M1,M1 |
Yağ ve rosin asitlerinin bakır tuzları 51,4 g/l | EC | 300 ml | 7 | M1 |
Kaynaklar
Bu makale, T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI’ndan alınmıştır. İçerikte hiçbir değişiklik yapılmamıştır.
Orijinal Makale
Ali ÖZTOP, Dr. Abdullah YILMAZ, Dr. Mehmet KARACAOĞLU,Dr. Adalet HAZIR, Dr. Melike YURTMEN, Ali KARATAŞ, Dr. Münevver KODAN, Bengi TOPKAYA KÜTÜK, Nuri ARI, Bilgin GÜVEN, Dr. Öncül K. CANER, Dr. Ercan CANIHOŞ, Selda ÇALIŞKAN, Fatih TOLGA, Dr. Serdar EYMİRLİ, İlker KURBETLİ, Dr. Yasemin SABAHOĞLU (2017). Turunçgil Entegre Mücadele Teknik Talimatı. Ankara: T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI